28 Temmuz 2008 Pazartesi

Bize “4 yapraklı yonca” derler

Geçtiğimiz haftalarda "Durup Dururken" adlı yeni albümü müzikmarketlerde yerini alan Nükhet Duru çarpıcı açıklamalarda bulundu. Hürriyet'in sorularını yanıtlayan sanatçı, albümlerinin birbirine benzemediğini, çünkü hep bir arayış içinde olduğunu, hep iyi bir şey daha katma kaygısı ile sürekli değişim halinde olduğunu belirtti. Sizinle Türk Hafif Müziği döneminden gelip, bugün pop söyleyen arkadaşlarınızın yıllarını nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna "Bize “4 yapraklı yonca” derler ama Ajda Pekkan en eskimizdir. 10-12 yıl önce başladı müziğe ve bize öncü oldu. Büyük cesaretti onunki. 1960 Türkiye’sinde dekolteyi de taşıyan, film de çeviren şarkıcılık da yapan ve Türkiye’nin de ilk moda ikonu olan sahne sanatçısıydı. 1975 yılı itibariyle ben ve Sezen Aksu çıktık. Nilüfer de bizden önceydi. 1972-73 yıllarında “Dünya Dönüyor”la çıkmıştı. Ben o zaman ortaokuldaydım. Nilüfer çağlayan gibidir. Ben ona; “Güvercinim” derim." diye yanıt veren Duru'nun diğer sorulara yanıtları şöyle oldu:


Zerrin Özer de sizin gruba dahil mi?
Tabii ki dahil sayılır. Ama o bizden 1-2 sene sonra çıktı. İnanılmaz güzel bir ses, inanılmaz kalite. Ama işte o da özel hayatına çok takıntılı olduğu için kariyerini heba etti.

Kayahan’la iş ortaklığı bittikten sonra Nilüfer’in eski şarkılarını yakalayamamasına ne diyorsunuz?
Evet öyle tutkulu ve sağlam besteler yakalayamadı. Onların doğal bir uyumu vardı. Ama yazık oldu.

Sezen Aksu’nun en büyük avantajı da beste yapmak herhalde...
Sezen Aksu aynı zamanda müzisyen grubunu etrafından eksik etmeyen bir üretimci. Yani ne oluyor, ne bitiyor takipte... Sezen bunu yiyip, bunu içip, bunu yaşayıp, bunu uyuyan bir insan. Bana sorarsan o da yaşamına çok fazla şey sığdırabilmiş biri. Hem özel hayatını, hem de iş hayatını çok iyi oturtabildi. İkisini de aynı hızda götürebildi.

"4 yapraklı yonca"nın diğer üyelerini kıskanmaz mıydınız hiç?
Belki de uykusuz kaldığım dönemler olmuştur; “Onun şarkısı daha güzel” diye. Ama gidip dinlediğimde hüngür ağladığımı bilirim sevincimden, alkıştan. Çok başkaydı o zamanlar her şey.

Röportajın tamamı için >>