29 Nisan 2008 Salı

Sezen’in yeni albümü sanki bir şarkılı belgesel

Can Dündar, bu Pazar Milliyet'te yayınlanan yazısında Sezen Aksu'dan aldığı en taze haberleri ve dinlediği yeni albümünü anlatmış. Basına "Kökler" adıyla yansıyan albümün adının bu yazıda Deniz Yıldızı olarak geçmesi kafaları kurcalarken, Dündar'ın satır aralarına göz atıyoruz:

SEZEN AKSU haziranda yeni bir albümle geliyor: “Deniz Yıldızı”. İlk dinleyenlerden biri olma ayrıcalığını tattım. Sezen yeni doğmuş yeğenini, Hrant Dink’i, Onno Tunç’u, İzmir’in kızlarını anlatıyor şarkılarda. Türkiye gibi; az güldüren, çokça hüzünlendiren bir albüm. Fikrimi soruyor, “Şarkılara dökülmüş bir belgesel olmuş” diyorum.
Sezen Aksu’yla 23 Nisan gecesi NTV’de UNICEF’in “Anaokulu Ekliyoruz” kampanyası için iki saat canlı yayın yaptık... O gün 1 milyon YTL toplandı; sevindik, gururlandık.
Şöhretini kâh yeni yeteneklerin kâh Cumartesi Anneleri’nin kâh Hasankeyf’in kâh Allianoi’nin hizmetine sunan “UNICEF küçükelçisi”ne bir kez daha şapka çıkardık.
Sekiz yıl süren ve onu hayli hırpalayan hastalığı gömmüş, eski sağlığına, neşesine kavuşmuştu.
Ev sohbeti tadındaki söyleşinin ardından, iki kat yukarı çıkana dek 20 ayrı kişi ve grupla fotoğraf çektirdi Sezen...
10 dakika içinde rica üzerine birinin şiirini okudu; birinin şarkısını dinledi, bir konser davetini kibarca geri çevirdi.
Bir sanatçı arkadaşının sevgilisine evlenme teklif ettiğini öğrendi; hemen kızı arayıp tebrik etti.
Sonra da inanılmaz bir enerjiyle, (aç karnına) gece yarısı soluğu stüdyoda aldı; yeni albümü için çalışmaya daldı.
Davet üzerine ben de ona eşlik ettim. Bu albüm için Amerika’dan gelen Arto Tunçboyacıyan’la ve günde 19 saat çalışarak en düzgün sesleri yakalamaya çalışan teknisyen dostlarıyla tanıştım. Haziranda çıkacak “Deniz Yıldızı” albümünün ilk dinleyicilerinden biri olmanın ayrıcalığını tattım.
Çok açık etmeden, albümden tüyolar vermeye çalışacağım.

Aşktan çok hüzne yakın
Ondan yürek sızlatan hisli aşk şarkıları bekleyenler biraz hayal kırıklığına uğrayacaklar. Albümün yürek sızlatacağı kesin ama melankoliden değil kederden...
Sezen Aksu’nun yeryüzünde ve ülkesinde yaşananlardan damıtıp ciğerinden söktüğü, gözlerindeki kan çanağıyla suladığı bir albüm bu...
Mısralarında birkaç yıldır yaşadığımız kavgaların sancısı, yitirdiğimiz canların sızısı, başımıza gelenlerin tortusu var.
Vicdana yazılmış mektuplar bunlar; popüler sanatın kayıtsızlığını, suskunluğunu yarıyorlar.

“Son İstanbul Beyi”
Sezen iki hafta önce doğan yeğenini, alışkın olmadığımız kadar kişisel, otobiyografi tadında, masum mısralarla selamlıyor; selamlarken kendi çocukluğuna, çocuğuna göndermeler yapıyor.
Sonra bebeğin müjdesinden, katledilen bir dostun matemine geçiyor, “Güvercin”le Hrant’ı anımsıyor; “Bir daha uçar mı güvercin” diye sorarak sanki yalnız ona değil, yitirdiğimiz vicdanımıza ağıt yakıyor.
Dönüyor; unutulmaz “Yol Arkadaşı”nı anıyor; “Son İstanbul Beyi” Onno’ya sitem ediyor:
“Ben sana küsüm aslında / senin haberin yok...”

“İzmir’in Kızları”
Türkiye gibi; az güldüren, çokça hüzünlendiren bir albüm bu...
Gerçi arada bir “tak tak tak” ritim tutan bir Roman şarkısında ya da “Menajer”de, o bildiğimiz, uçuk, işveli Sezen oluyor. Bu yaz Çeşme’yi sallayacak “İzmir’in Kızları”nda fayton ve topuk tıkırtıları arasında Kordon’da etek uçuşturuyor.
Ama sonra “Beşik”le yeniden içe kapanıyor.
“Buraya bu acıyı çekmeye geldik / Hazdan kendimizden geçmeye geldik / Hayat iksirinden içmeye geldik / Geldik, gidiyoruz.”

Bizi affet Mehmet!
Fikrimi soruyor:
“Şarkılara dökülmüş bir belgesel olmuş” diyorum.
Albüme sinen hüznün nedenini şöyle anlatıyor:
“İnsanın yaşadığı dünyada, ülkesinde olanlara kayıtsız, sessiz kalması mümkün değil. TV’den, gazetelerden, ülkenin bugününden ne biriktiyse albüme de yansıdı tabii: İnsanın insanla kavgası, savaş, kan, gözyaşı...
Zaman içinde insan kendi merkezine uzaklaştıkça başkalarının acılarına karşı daha hassaslaşıyor. Gençlikte acı, başkalarının acısı ama yaş aldıkça onlar senin acın olmaya başlıyor.”
“Mehmet” o birikimin ürünlerinden biri... Karmaşık bir siyasi soruna, insanın penceresinden bakan bir feryat:
“Mehmet daha çok küçüksün Mehmet / Bilmiyorsun tabii neden bu sonsuz nöbet / O kadar vaktin olmadı zaten / Ama sen ümit etmeye devam et.
Mehmet, küçücüksün Mehmet / İnsan soyu böyle en nihayet / Öteki desen beriki desen / Kendini de bizi de dünyayı da affet!”

Ümitvar
Yine de Mazhar gibi “Benim hâlâ ümidim var” diyor Sezen:
“Burası vicdanlı bir coğrafya... Hiç umulmadık anda, insanın ümitlerini yeşertiveriyor.”
Bütün bu yaşananların, yılların suskunluğunu yeni yeni delmekten, konuşulamayan tabuları nihayet deşebilmekten, yani değişmekten, demokratikleşmekten olduğuna inanıyor:
“Daha yeni konuşmaya başladığımızdan önce dövüşüyoruz doğal olarak ama bunun arkasından ortak bir sağduyunun devreye gireceğine inanıyorum ben... Çünkü çelişki çözülmek içindir; üzerine oturup beklenmez. Buna zaten hayat izin vermez. Hayatın kusursuz bir programı var. O program karşısında insanoğlu direnemez. Ben umudumu kaybetmeyeceğim.”

NE DEDİ?

“Şöhretim bir işe yarasın istiyorum”

Neden röportaj vermiyor?
“İnsan şarkıcı kimliğiyle röportaja oturduğu zaman düello gibi bir karşılaşma oluyor. Karşı taraf haber çıkarmak istiyor; benim tarafımda oturan da kendini koruyup kollamak istiyor. İki taraf da gizli bir zeka yarışına girişiyor. Düşündüm; ‘O enerjiyi şarkıya türküye ayırırsam daha hayırlı olur memleket için’ dedim.”

Annesiyle özel bir an
“Geçen sene annemlerin yanındaki odada kalıyorum. Annem ‘Gel Sezencim, yanıma uzan’ dedi. Böyle şeylere alışkın değilim ben... Yanına uzandım annemin; sarıldı bana... ‘Sen çocukken okula gittikten sonra ben hep arkandan öpüp koklardım. Bize öyle öğretmişlerdi. O zamanlar yeteri kadar öpüp okşamadığım için hep çok üzülüyorum’ dedi. Şimdi şapur şupur rötar kapatıyoruz.”

Ünlü olmak
“Günümüzün iletişim koşullarında ünlü olmaktan daha kolay bir şey yok; ille bir şey üretmen gerekmiyor. Hayata bir değer katmadan da öyle gerine gerine dolaşabilirsin ömür boyu... Ama ne için ünlü olduğun, hayata ne anlam katabildiğin önemli... Popüler olmam bir işe yarasın istiyorum.”

Gazetecilere karşı açtığı davalar
“Ben yalana kızıyorum. Yıllarca kendine, kimliğine, duruşuna özen gösteren bir insana birileri gelip kılıç sallarsa buna kayıtsız kalmamak gerekir. Bundan her insan rahatsız olur ama şöhretli biri olunca, ‘Gülü seven dikenine katlanır’, ‘Sen herkese aitsin’ diyorlar. Öyle bir şey yok. ‘Ünlü olmanın bir bedeli vardır’ lafını icat edeni bilmiyorum ama ben katiyen o adamla aynı fikirde değilim. Ne suç işledim de ömür boyu gözaltında olmak gibi bir bedel ödüyorum? Buna ikna olmadığım için, kendi tavrımı korumaya gayret ediyorum.”

Politika
“Politikaya insani bir yerden bakıyorum. Dört dörtlük uzlaşacağım bir politik görüş bulsam, oradan söylerim söyleyeceğimi ama dört dörtlük uzlaşma olmadan işbirliği yaparsan suç ortağı olursun. ‘Öyle bir vicdani yükü kaldıramam’ diye düşündüğüm için direkt bir politik duruş sergilemiyorum. Hissettiğim ne varsa şarkılarımda söylüyorum. Konuşma dili benim uzmanlık alanım değil; sınırlarımı geçerim, iyi bir şey söyleyeceğim derken yanlış bir şey söylerim. Halbuki şarkı, günahıyla sevabıyla arkasında duracağım kendi dilim... ‘Ben yazdım kardeşim’ diyeceğim gazetem benim...”

“Herkesi oyasım var” sözü nereden çıktı?
“Sabah TV’de kadın programlarını seyrediyordum.
O kadar acayipti ki... Kocasını öldürmüş bir kadın, hapishaneden çıkmış ağlaya ağlaya anlatıyor. Programı sunan da ‘Amaaan biraz da keyifli şeylerden bahsedelim’ diyor; çakkıdı çakkıdı oynuyor. Kendimi de, herkesi de boğmak istedim seyrederken... Hem kendime hem sisteme bir gönderme var orada; bir söylenme, homurdanma hali...”

“Şiirimi oku, şarkımı dinle” diyenler
“Evet, o yönde çok talep geliyor; kendimi öldürmek istiyorum bazen... Üstelik herkes kendini tek zannediyor, oysa bütün ülkeden geliyor. Elimden geldiği kadar tavsiyede bulunuyorum, ıvırıp kıvırıyorum; işte ‘Şu okula git, burada biraz öğren’ falan diyorum; ne diyeyim, ‘Karga gibisin sen söyleme’ denmiyor; çok zor bir şey o...”

ALBÜMDEN BİR ŞİİR

Tanrının gözyaşları

Bu korkunç kuraklık
Boynu bükük buğday başakları
Bu çorak toprak, bu susuzluk
Tanrının kuruyan gözyaşları

Bir büyük gözaltı hayatımız
Ölü çocuklar coğrafyasında
Kayıp destanı hikayemiz
Melekler anaların dilsiz yasında

Bebeler ergen doğuyor
Ninniler kahramanlık masalları
Yaşayan bu kanlı haritada
Taşırken iki büklüm onca yası

Bu korkunç bataklık
Yutuyor körpe tomurcukları
Dört kitap yazıyor
Eşittir tanrının çocukları...

Bir günü nasıl geçer?

“Ben 24 saat çalışıyorum aslında... Sabah saat 6’da balıkçı karıları gibi erkenden kalkıyorum. İki saat gazeteleri ilan sayfalarına kadar okuyorum. Babamı arıyorum. O saatte bir tek o ayakta oluyor. Memleketi kurtarıyoruz.
Öğlene kadar okuyup yazıyorum. Herkes bestelerimi gece yapıyorum sanır. Çünkü müzisyenler genellikle gece çalışır, akşama kadar uyurlar. Oysa benim en verimli olduğum saatler sabah saatleri... Saat 9,5’ta stüdyodayım; cadı gibi gidiyorum oraya, ‘Ben şarkı söylemeye geldim’ diye...
Albüm olmadığı zamanlar da boş duramıyorum. Başkalarının albümleriyle uğraşıyorum. O da yoksa çiçek ekiyorum, avize şapkası yapıyorum, koltukların yerini değiştiriyorum, ayakkabı ya da takı yapıyorum ve tabii yüzüyorum; düzenli spor yapıyorum.”


‘Çocukların sınırlara ihtiyacı var’


POP müzik yıldızı Madonna, televizyona karşı olduğunu belirterek, “Çocukların sınırlara ihtiyacı var, aksi takdirde çıldırırlar” dedi. Madonna, kızı Lourdes ile oğlu Rocco’nun dinledikleri müziğe ise karışmadığını söyledi. Kendini bir “isyancı” olarak gördüğünü belirten Madonna, “Yetişkinlerin, içinde yaşadıkları toplumu eleştirmelerinin çocuklara zarar verdiğine inanmıyorum. Ama dünyayı kurtaracaksak biraz da eğlenmeliyiz” dedi.

Dijital türküler söyleyen bez bebek

(Murat Beşer'in Milliyet'in Pazar ekindeki yazısından)

Ninelerimizin sesinden, radyoların cızırtılı yayınlarından, TRT günlerinin siyah-beyaz programlarından dinlediğimiz türküler, modern dünyanın dijital seslerinden nasibini alıyor.

Elimizde Yeni Dünya Müzik tarafından basılmış, türküleri siber aleme sunan anlamında kullanan “Saybirturku” adlı elektro tarzında bir albüm var. Daha önce bazı toplama albümlerden ve elektronik müzik alanındaki çalışmalarından DJ Kambo adıyla tanıdığımız Erdinç Kamışlı’nın belki de en ilginç projesi Saybirturku.
Dünyanın dört bir yanında başarılı yapımlara imza atmış bulunan; film, fragman, reklam ve dizi müzikleri yapan bu başarılı prodüktör, bu projesinde çok bilinen şarkıları, türküleri dijital

altyapılar ve sert seslerden örülü bir dans müziği temelinde yorumluyor.
Üç yıllık geçmişi var “Saybirturku”nun. Müziği internetten paylaşanlar iyi tanıyor. Bazı parçalar Myspace ve Youtube’da çok ciddi bir dinleyici potansiyeli oluşturmuştu çünkü.
Müzisyeninin kendini arka planda tutmayı yeğlediği “Saybirturku” projesi güleç yüzlü, fettan bakışlı Cimcime Aybala tarafından temsil ediliyor. Bir gün tesadüfen oyuncakçı dükkanında kendisine rastlanarak işin başına getirilen Cimcime Aybala, başından beri projeyle özdeş

tutulmuş haylaz bir bez bebek. Bez bebeklerle oynayarak büyümüş bir kuşağın dünyası ile modern zamanların bileşkesi. Hem eski hem yeni; hem gelenekçi hem gelecekçi.
Cimcime Aybala’nın pamuk, kumaş ve iplikten mütevelli varlığında vücut bulan müzikler, eski ve yeni dünyanın bir arada bulunduğu, organik yerel seslerle batının dijital notalarının iç içe geçtiği çok dünyalı bir renk cümbüşü.
Kusursuz vokal kes-biçleri, olağanüstü ses bindirmeleri ve mütevazı minimal yorumlarıyla “Saybirturku”, türkülere kazandırdığı yeni dijital boyutu, taşıdığı enerji ve duygusallığı öne sürerek, türküleri bizim gibi radyodan dinleyerek büyüme şansı yakalayamamış ama melodiyi ve dansı seven yeni kuşaklara farklı bir teklifte bulunuyor.

“Katibim”in rap yorumu
Zehra Bilir’in sesiyle aşina olduğumuz kanto melodili Sakarya türküsü “Helvacı”, albümün en iyilerinden. 60’larda Kamuran Akkor tarafından meşhur edilen, Azeri müzisyen Rashid Behbudov tarafından yazılan “Dağlar Kızı Reyhan”dan uyarlanan “Reyhan”, akıllara kazınacak bir diğer yorum.

Tek erkek tarafından okunduğunda bir travesti olduğu sanılan “Osman Aga”nın hikayesini konu edinen Rumeli türküsü “Osman Aga”, türkünün orijinalindeki espriyi bayan vokaliyle tersinden okuyor. Bu parçaları Kanada’da yaşayan Türk kızı Aylin Korsal söylüyor; kırık Türkçesinin taşıdığı duygusallıkla.
Bir de “Katibim” olarak da bilinen İstanbul türküsü “Üsküdar’a Giderken”in rap yorumu var. Sözler Üsküdarlı hanım rap’çi Kleftra tarafından yazılmış, okunmuş. Dinlenmesi kolay, ritmik-melodik ve akılda kalıcı parçalardan oluşan albümdeki tek atmosferik senfonik parça “Poppy’s Rainbow”u, beş yaşında duyma engelli bir İngiliz kız çocuğu söylüyor. “Afedersin”de söz ve vokal Sultan Tunç’a ait. Samimi, yalın ve yaşama sevinci veren dijital t

ürkülerin yanı sıra, içinden sert titreşimlerin geçtiği enstrümantal elektro parçalar da dikkat çekiyor albümde.
Gepetto Usta’nın bir kütük parçasından yarattığı Pinokyo’sundan sonra, oyuncakçılardaki hiçbir bez bebek, alev saçlı, kepçe kulaklı, çimen yeşili gözlü, pembe yanaklı, ay yüzlü Cimcime Aybala kadar şanslı olmamıştır herhalde.

Tarkan'ın koruması Kylie'ye gölge olacak

Kuruçeşme Arena'da 20 Mayıs'ta konser vermeye hazırlanan Kylie Minogue'u, Tarkan'ın yakın koruması Levent Ağaoğlu adım adım takip edecek. Koruması Kylie'yi 'gölge gibi' takip ederken, Tarkan da onun konserini izleyenler arasında olacak.

ÜÇ GÜN BOYUNCA TAKİP EDECEK
Son olarak Lost'un 'Sawyer'ı Josh Holloway'i koruyan Ağaoğlu, bu tür iş anlaşmaları olduğu zaman Tarkan'dan izin aldığını belirtiyor. Minogue İstanbul'da üç gün kalacak.

Aslı gölgede kalmak istemedi

İnternette seslendirdiği şarkısı 'Kalp Kalbe Karşıdır' ile Ferhat Göçer'in dikkatini çeken Aslı Güngör, ENBE Orkestrası'nın albümünde Göçer ile birlikte bu şarkıyı seslendirmişti. Güngör önümüzdeki hafta ilk solo albümünü çıkarmaya hazırlanıyor. Genç şarkıcı, albümüne destek vermek isteyen Ferhat Göçer'i, "Zaten yapığımız düet ile tanındım. Yine birlikte olursak bu kez gölgende kalırım" sözleriyle kibarca reddetti. Güngör'ün kendi yazdığı şarkılardan oluşan albümünün prodüktörlüğünü Sinan Akçıl üstlendi.

Yunanlı Diva coşturdu

Yunanistan'ın 'Diva'sı Katy Garbi, reklam ve pazarlama kuruluşu Square Group'un davetlisi olarak geldiği İstanbul'a hayran kaldı. Firmanın Cahide Cabaret'de düzenlenen gecesine konuk sanatçı olarak katılan Garbi, eğlenceli bir şov sergiledi. Ziynet Sali ve Katy Garbi'nin düeti davetlilerden büyük alkış aldı. Rauf Denktaş'ın oğlu Serdar Denktaş da Garbi'yi ayakta alkışlayanlar arasındaydı.

25 Nisan 2008 Cuma

Tek konser için 33 milyon YTL / O şimdi "sert şeker"!

DUBAİ’DE sahneye çıkacak olan Madonna, tek konser için 12 milyon 500 bin sterlin (33 milyon 520 bin YTL) alacak. Bu para bir sanatçıya bir konser için teklif edilen en yüksek ücret. Madonna, adı gizli tutulan ünlü bir işadamının düzenlediği partiye de katılıp fazladan 5 milyon sterlin (13 milyon 400 bin YTL) alacak. Şarkıcının yeni turnesiyle Dünya Rekorlar Kitabı’na girmesi bekleniyor.

TAMBA TUMBA ÖZEL NOT: Justin Timbarlake ile düeti "4 Minutes"ın çıkış single'ı olan "Hard Candy" (Sert Şeker) adlı yepyeni albümü henüz daha piyasaya çıkmadan bile listeleri altüst eden Madonna, önümüzdeki günlerde yayınlanacak albümdeki hemen tüm şarkılarıyla bir kez daha müziğin divası olduğunu kanıtlayacağa benziyor. İşte herkesin kulağındaki "4 Minutes" ile yine, yeni, yeniden ve her daim Madonna!

Ülkenin durumundan şarkıların hepsi hüzünlü / Çakkıdı nasıl doğdu?

Sezen Aksu, hazıran ayında çıkaracağı 'Kök' adlı yeni albümünde neşeli besteler olmadığını söyledi: Ülkede yaşananlar nedeniyle şarkıların tamamı hüzünlü!.. UNICEF'in gönüllü üyesi Sezen Aksu, önceki gün okul öncesi eğitime destek vermek ve anaokulu yapımına katkı sağlamak amacıyla NTV'de bir programa konuk oldu. Her şeyin eğitime dayandığını ve genç kızların okutulması gerektiğini vurgulayan 'Minik Serçe', "Kaos ortamına rağmen ben her zaman umutluyum" dedi. Aksu, üç yıl aradan sonra çıkartacağı yeni albümüye ilgili de şunları söyledi: "Ülkede yaşanılan olaylardan dolayı haziranın ilk haftasında çıkacak olan yeni albümüm çok hüzünlü olacak." Yaz boyunca Türkiye genelinde konserler vermeye hazırlanan Sezen Aksu, güldürmenin kendisi için her şeyden önemli olduğunu belirterek, "Ben güldürmeyi en önemli iş olarak addediyorum kendime. Komedyen olmayı, şarkıcılığa tercih edebilirim."

Çakkıdı nasıl doğdu?
Sezen Aksu, geçen yıla damgasını vuran 'Çakkıdı' şarkısının sözlerini yazarken sabah programlarından esinlendiğini söyledi: "Sabah programları o kadar acayipti ki! Mesela kocasını öldürmüş kadın, yatmış hapishanede, çıkmış. Ağlaya ağlaya anlatıyor. Programı sunan kişi de 'Amannn, biraz keyifli şeylerden bahsedelim' diyor. Aradan 30 saniye geçiyor, kadın hoppaaa çakkıdı çakkıdı oynuyor. Şarkı böyle ortaya çıktı."

Harun melek rolünde

Haber kanalı 24'te Bahar Feyzan'ın sunduğu "Tatlı Sert" isimli programa konuk olan Harun Kolçak, bir dönem hakkında uyuşturucu kullandığı yönünde çıkan iddiaları bir kez daha yalanladı. Geçen yıl gelen bir teklifi de kabul ederek tiyatro sahnesinde yer almaya başladığını anlatan Kolçak, "Çok güzel bir oyun. Özellikle de zamanında bana yapılan saldırılardan dolayı benim çok irdelediğim, araştırdığım bir konu. Uyuşturucu karşıtı bir oyun bu. ’Evsiz Kediler Sokağı’ diye bir oyun. Murat Erinç arkadaşımız yazdı, yönetti. Ben de bu oyunun içine dahil oldum, sözümle, müziğimle... " diye konuştu. Oyunun çok ünlü bir psikiyatrın denetimi ile gerçekleştiğini vurgulayan Kolçak, çok sert sahneler olduğunun altını çizdi. Oyunun başında izleyicilerle doğaçlama bir sohbet yaptığını ardından da mini bir korser verdiğini anlatan Harun Kolçak, oyunun içinde de başrolü oynayan ve uyuşturucu kulanan çocuğun gördüğü bir melek rolünü canlandırdığını sözlerine ekledi.

Kızıyla düet yaptı

Edip Akbayram,kızı Türkü ile birlikte, "Nazım Hikmet Memleket" adlı eserini seslendirdi. Yeni albümüyle müzikseverlerle buluşan Edip Akbayram, uzun zamandır hazırlıklarını yaptığı 37'nci albümün için kızı Türkü ile birlikte, söz ve bestesi İlhan Şeşen'e ait "Nazım Hikmet Memleket" adlı eserini seslendirdi. Türk Müzik tarihinin usta isimleri ve eserlerinin yer aldığı albümde, Akbayram ilk kez farklı bir proje ile müzikseverlerle buluştu.

Bu kadar yeter ben geldim

Rock müziğin yeni kadın vokallerinden Güler, yeni albümü "Bu Kadar Yeter'in tanıtım konserini Studio Live'da verdi. Badem, Gripin, Gece Yolcuları, Ogün Sanlısoy ve fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut'un da katıldığı gecede, albüme ismini veren şarkı "Bu Kadar Yeter"deki vokaliyle beğeni toplayan Gripin grubunun solisti Birol Namoğlu da sahneye çıkarak Güler'e eşlik etti. Mp3 paylaşımına, korsana ve sistemsizliğe henüz çözüm bulamamış zihniyete tepki olarak albümdeki şarkı sayısını 5 ile sınırlı tuttuğunu belirten Güler, düzenli aralıklarla EP albümler çıkarmayı hedeflediğini belirtti. Albümünde yer alan şarkılardan dördünün söz ve müziklerine imza atan Güler, bestesi Uzay Heparı, sözleri Sezen Aksu ya ait "Adem Olan Anlar" şarkısını yeniden yorumladı.

Fazıl Say Madrid'i büyüledi

Fazıl Say, İspanya'nın başkenti Madrid'deki Ulusal Konser Salonu'nda konser verdi. Kolundaki sakatlık yüzünden bu yıl 3 kez Madrid konserini iptal etmek zorunda kalan Say, Türkiye'nin Madrid Büyükelçisi Ender Arat ve eşi Ayşe Arat'ın da aralarında bulunduğu kalabalık bir seyirci topluluğunun izlediği konserde, Johann Sebastian Bach ile Ferrucio Bussoni'nin "Chacona", Ludwig Van Beethoven'ın "Appassionata" ve Franz Liszt "Sonata en Si menor" adlı eserlerini çaldı. Fazıl Say, konserden önce yaptığı açıklamada, Afife Jale Tiyatro Ödüllerinde Genco Erkal ile Dostlar Tiyatrosunun "Sivas 93" adlı oyunla değer bulunduğu mansiyon ödülünü reddetmesi, kendisinin de müzik dalındaki adaylığını geri çekmesine ilişkin olarak şunları söyledi: "Genco'nun tavrını haklı buldum, bu mansiyonu almayı kabul etmemesi normal. Ekip bunu protesto ederken, benim aday olmam olmazdı. Ben de adaylığımı geri çektim."

Madımak olaylarını anlatan "Sivas 93" adlı oyunun "müthiş ve çarpıcı bir eser" olduğunu vurgulayan Say, mansiyon ödülünün gençleri ya da yeni ortaya çıkanları teşvik için verildiğini, Genco Erkal'ın ise "efsanevi bir sanatçı olduğunu" söyledi. Fazıl Say, bir soru üzerine de, "Türkiye'de içinde bulunduğumuz koşullar her insanı etkiliyor. Siyaset gelip bizi yakalıyor, biz siyasete gitmiyoruz. Çünkü yaşam standartlarımızla ilgili soru işaretleri gündeme geliyor. O yüzden ben de bazı söylemek istediklerimi söylüyorum, gerekirse daha da söyleriz. Ama şu anda Türkiye'de bir uzlaşma ortamı var gibi görünüyor" ifadesini kullandı.

Üniversiteleri parselledi!

Demet Akalın, önümüzdeki günlerde; aralarında Kültür, Kadir Has, Hacettepe, Marmara ve Bahçeşehir üniversitelerinin de bulunduğu 15 eğitim merkezinde yıl sonu konseri verecek. "Ektiklerimi biçme zamanı geldi" diyen ünlü şarkıcı, yaz boyunca da Bodrum, Çeşme ve Antalya'da düzenlenen konserlerde sahneye çıkaçak.

23 Nisan 2008 Çarşamba

Parayı veren düdüğü çalar / Kylie'ciler, önden buyrun!

Birbirinden ünlü şarkıcı ve grupların İstanbul'da bu yaz verecekleri konserlerini izlemek, kentlilere biraz tuzluya patlayacak gibi gözüküyor. Tüm zamanların en iyi kadın vokalleri arasında gösterilen seksi yıldız Kylie Minogue, 20 Mayıs'ta Kuruçeşme Arena'da sahne alacak. Türkiye'de tek bir konser verecek olan Minogue'u en ön sıradan izlemek isteyenlerin tam 375 YTL'yi gözden çıkarmaları gerekiyor.

IGLESIAS 215, METALLICA 350 YTL
Julio Iglesias da, 27 Mayıs'ta Sortie'nin açılışına katılacak. Ünlü şarkıcıyı izlemenin bedeli 215 YTL olacak. 27 Temmuz'da ise dünyanın en ünlü gruplarından Metallica tam 9 yıl aradan sonra yeniden Türkiye'de olacak. Ali Sami Yen Stadyumu'ndaki konserde, alt grup olarak Pentagram sahne alacak. Gecenin biletleri 350 YTL'ye satılacak.

Dünyaya 'simit'le açılacak

NTV'de yayınlanan "Haydi Gel Bizimle Ol" programına konuk olan Mirkelam, doğu ile batıyı buluşturacak bir projesi olduğunu, "simit" şarkısı yapmak istediğini söyledi. Ünlü şarkıcı, "Simitle ilgili bir şarkı yapmak istiyorum. Çünkü bizden bir şeylerle batıyı birleştirmeye çalışıyorum. Bizimle ilgili ama bizim dışımızda da beğenilecek, evrensel bir çalışma olacak."

TAMBA TUMBA ÖZEL NOT: Geçtiğimiz yıllarda birkaç röportajında Eurovision'a katılmak istediğini dile getiren Mirkelam'ın bu projesini önümüzdeki seneye Eurovision için değerlendirip değerlendirmeyeceğini merak etmiyor değiliz. Bu arada Mirkelam'ın Eurovision için 'biçilmiş kaftan' olduğunu söylemeye gerek yok, elbette.

Bulgar rakipler iddialı

Eurovision Şarkı Yarışması'nda Bulgaristan'ı 'D.J. Take Me Away' adlı şarkı ile temsil etmeye hazırlanan Deep Zone&Balthazar grubu, Türkiye'deki turlarına Radyo Mega'daki Michael Show ile başladı. Rakipleri Mor ve Ötesi'ne övgüler yağdıran grup şunları söyledi: "Eurovision için ilginç bir şov hazırlıyoruz. İleri teknoloji içeren ve 20 ayrı ses çıkartan bir lazer arp hazırladık. Bunu sadece yarışmada seyredeceksiniz. Türkiye'den tam puan bekliyoruz."

Erkin Koray: "50 yıl sonra okullar kalkacak!"

Usta rockçı Erkin Koray, "50 yıl sonra okullar kalkacak" dedi. Şu anda 25 yaşında olan kızı Damla'yı okula göndermediğini hatırlatan Koray, "Bu yüzden hiç pişman değilim. Okulda çocukların kafasını saçma sapan şeylerle dolduruyorlar" şeklinde konuştu.

Eğitimle ilgili fikrim değişmedi
Uzmantv.com sitesine konuşan 'Erkin Baba' düşüncelerinde değişim olmadığını belirterek şunları söyledi: "Benim yıllar önce yaptığım uygulama, 50 sene sonra dünyanın geleceği noktadır. Okullar kalkacak." Koray'ın evde eğitim gören kızı Damla, şimdilerde ünlü yapımcı Sinan Çetin'in asistanı olarak çalışıyor.

Gülşen'den gençlere destek

Yapımcı Erol Köse ile yollarını ayırdıktan sonra Ercan Saatçi ile anlaşma imzalayan Gülşen, "Bu yazı boş geçirmeyeceğim" dedi. Yaza dair sürprizleri olduğunu söyleyen güzel şarkıcı, "Yeni firmamla yaptığım anlaşma gereği yılda 5 albüm yapacağım için elimi sıkı tutuyorum" diye konuştu. Yeni soundlar peşinde koştuğunu vurgulayan Gülşen, genç yeteneklere destek verdiğini sözlerine ekledi.

SERHAN İYİ ŞEYLER HAK EDİYOR
Gülşen son olarak; uzun yıllar müzik şirketlerinde basın danışmanlığı ve bazı mekanlarda işletmecilik yapan Serhan Sokulgan'ın üç şarkılık maxi-single'ında yer alan, söz ve müziği Sezen Aksu'ya ait olan 'Kaderim' şarkısına eşlik etti. Serhan'ın katıldığı bir radyo programına telefonla bağlanan Gülşen, "Serhan'ı çok seviyorum ve çok iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Şarkıyı dinlerken tüylerim diken diken oldu, Serhan çok iyi şeyleri hak ediyor" sözleriyle genç şarkıcıya destek verdi.

Gülşen, önümüzdeki yaz için sürpriz hazırlığında olduğunu belirterek şunları söyledi: "Şarkılar mevsimsiz ve ölümsüzdür. Şarkının yazı kışı olmaz. İyi şarkı her zaman yolunu bulur. Ben bu yaz albüm yapmasam da en azından hareketli bir single çıkartacağım."

"Onun yaşı genç, bu ödülü ben hak ediyorum"

Bülent Ersoy, önceki gece canlı yayında 30 yıl öncesine ait bir açıklama yaptı. Mehtap isimli yarışmacının tavırlarına tepki gösteren Ersoy, şunları anlattı: "1978 Altın Kelebek Ödülleri'nde 'Yılın Sanatçısı' seçildiğim bildirilmişti. Birkaç gün sonra Erol Simavi'nin evinde bir davete katıldım. Gecenin ilerleyen saatlerinde telefon çaldı. Erol Bey, arayanın Zeki Müren olduğunu söyledi. Zeki Bey 'Onun yaşı genç, bu ödülü ben hak ediyorum' demiş. Erol Bey 'Ne yapalım?' diye bana sordu. Ben de ödülün Zeki Müren'e verilmesini rica ettim."

Gülben'den Masallar

Bugüne kadar şarkıları, televizyon programları ve çeşitli sosyal sorumluluk çalışmalarıyla gündeme gelen Gülben Ergen, şimdi de masallarla çocukların dünyasına giriyor. Kelime Yayınları'ndan çıkan "Gülben'den Masallar" adlı kitapta, yedi gün için yedi ayrı masal var. Çevre bilinci, kardeş sevgisi, arkadaşlık, büyüklere saygı, doğa ve hayvan sevgisi ile sağlıklı beslenme temalarında masallar yazan Ergen'e, pedagog Eda Demirbay da uzman desteği verdi.

Jöntürk'ten Leman Sam'lı klip

Rap sanatçısı Jöntürk, 'Şaman' adlı albümünde yer alan ve albümle aynı adı taşıyan şarkıda, Türk müziğinin güçlü seslerinden Leman Sam'la düet yapmıştı. Şimdi bu düete, Ali Yiğit Özgen yönetmenliğinde bir de klip çekildi. Jöntürk, daha önce de, albümünde yer alan şarkılar için Nejat Yavaşoğulları, şair Cezmi Ersöz, Cemali, Akrep Nalan, Pınar Aylin, Albino, Elnino ve Sirhot ile kamera karşısına geçmişti.

20 Nisan 2008 Pazar

Youtube'da izlenme rekorları kırıyor / 'Sustuysam' ile yine çok iddialı!

'Çeksene Elini' ile dikkatleri üzerine çeken Ayşe Hatun Önal, ikinci albümü 'Sustuysam'ı çıkardı. 11 şarkının yer aldığı albümde tüm sözler ve 5 şarkının bestesi Ayşe Hatun Önal'a ait. Şarkıların düzenlemelerini Erdem Kınay ve Mehmet Can Erdoğan yaptı. Önal "Hep en güzeli olsun bilinciyle hareket ettim. Amacım insanlara müzik tarzımı en iyi şekilde anlatacak bir albüm sunmaktı. Çok mutluyum çünkü bunu başaracağıma inandığım bir ekiple çalışıyorum şimdi." diyerek gördüğü ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

TAMBA TUMBA ÖZEL NOT: ‘Mankenden şarkıcı olur mu’ sorusuna ‘Neden olmasın?’ dedirten ve Türkçe club müziğe farklı bir katkıda bulunan Ayşe Hatun Önal doğrusu hiçbir zaman ben iyi bir şarkıcıyım diye bir iddia da bulunmadı. Ama Çeksene Elini'yle geçtiği dalgasını (ki o şarkısı oldukça tutmuştu) bu albümüyle bambaşka bir çıtaya yükseltiyor, sessiz ama derinden iddiasıyla heyecan veriyor.

İşte Ayşe Hatun Önal'ın youtube'da izlenme rekorları kıran klibi "Kalbe Ben" >>

MVÖ: "Eurovision yarışma değil kültürel panayır"


"Eurovision gibi toplumsal bir organizasyonu, herhangi bir popçudan ziyade bizim gibi karakteri olan bir grubun temsil etmesi daha doğru" diyen Mor ve Ötesi, MTV eksTRa'nın konuğu oldu. MTV Türkiye'de ekrana gelen "eksTRa" programına, ülkemizi Eurovision 2008'de "Deli" şarkısıyla temsil edecekolan Mor ve Ötesi, "Deli" çekilen klibin yönetmeni Ezel Akay, koreograf Beyhan Murphy ve geçen yıl Eurovision'a katılan Athena grubu konuk oldu. "Mor ve Ötesi"nin Eurovision hazırlıklarını paylaştığı programda, Athena grubu da geçen yıl ki deneyimlerini paylaştı. "Mor ve Ötesi" ekibi, "Eurovision'da şovla müzik başbaşa gittiğini düşünecek olursak, bu durumla ilgili ne yapmayı planlıyorsunuz" sorusuna, "Bizim kendi farkımızı katabileceğimiz şeyler 3 dakika ile sınırlı maalesef. Türkiye bu yarışmayı çok ciddiye alıyor ve sonuçta katıldığımız bu yarışma bir TV programı aslında bizim için. Kendi üslubumuza uygun olarak bu şovu hem görsel hem de işitsel olarak o 3 dakika içinde yaratmaya çalışacağız" yanıtı verdi. Grup, "Farkınız nedir" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Biz bu yola çıkarken, 'her şeyde olduğu gibi bunu da kendi üslubumuzla yapacağız' dedik. Bizim üslubumuzda da işbirliği, rekabetten önce gelir. Beraber yapmak kendi başına yapmaktan zevklidir. Oraya yarışma değil kültürel bir panayır olarak bakıyoruz. Ama tabi ki en güzel sonucu almaya da bakıyoruz."

Tarkan yerine Misket'li eğlence!

Geçtiğimiz hafta konser vermek için Londra'ya giden ve havaalanında yaşadığı vize sorunu nedeniyle zor anlar geçiren Tarkan, bu sorunu yaşamasına yol açan organizasyon şirketine olan hırsını, konser sonrasında onuruna verilen partiye katılmayarak çıkardı.

950 KİŞİ AKIN ETTİ
Ünlü şarkıcıyı yakından görmek için partinin verildiği Crystal adlı gece kulübüne akın eden yaklaşık 950 Tarkan hayranı, onu karşılarında göremeyince büyük hayal kırıklığına uğradı. Mekanı dolduranlar, Tarkan yerine İstanbul'dan özel olarak Londra'ya getirilen Misket grubu'nun şarkılarıyla eğlendi. Gecenin ilk anonsunu yapan KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın eski danışmanı İpek Erim konukları, "Tarkan küçük bir aksilik yüzünden buraya gelemedi. Size Tarkan yerine Misket verelim" diyerek selamladı. Bu haber karşısında önce şoka giren kalabalık, ardından Ozan Şamiloğlu ve Cenk Sarkuş'tan oluşan Misket grubunun parçalarıyla sabahın ilk ışıklarına kadar eğlendi.

Bu şarkıları kendi albümü için yaptı

Hande Yener, Aşkın Nur Yengi, Emre Altuğ gibi pop müziğin önemli isimleri tarafından seslendirilen şarkıların sahibi Ertuğ Ergin ikinci albümü 'A1'i geçtiğimiz günlerde çıkardı. İlk albümü 'Hayatım' ile büyük beğeni kazanan Ertuğ, ikinci albümünde de farklı soundu ve özgün sözleriyle dikkat çekiyor.

TAMBA TUMBA ÖZEL NOT: Hande Yener'in geçtiğimiz yıl yayınlanan ve büyük ses getiren albümünde seslendirdiği "Yola Devam" şarkısını da, Ertuğ bu kez albümünde kendi yorumlamış.

İlk klibi Dubai'de çekecek

"Bom Şiki" adlı şarkısıyla Ortadoğu'da epey ses getiren ve "Türk lokumu" olarak anılmaya başlanan Banu Zorlu, yeni çalışmasını tamamladı. 6 şarkılık bir maxi-single hazırlayan Zorlu, bunu Türkiye ile aynı anda Ortadoğu ülkelerinde de satışa sunacak. Güzel şarkıcı, ilk klibini Dubai'de çekeceğini açıkladı.

Yeni albüm çok yakında

Doğuş, çok yakında çıkaracağı 10. albümünün hazırlıklarını tamamladı. İki yıl aradan sonra yeniden hayranlarının karşısına çıkacak olmanın heyecanını yaşayan yakışıklı şarkıcının albümü, 'Ten' adını taşıyor.

HEPSİ DOĞUŞ'UN
Kayıtları Hollanda'daki Mom Stüdyoları'nda yapılan albümdeki parçaların söz ve müzikleri Doğuş'a ait. Türkiye ile birlikte dünyadaki tüm World Music standlarında satışa çıkacak albümde; Charaz ve Smoke Tug vokalleriyle, Memrox ise gitarıyla Doğuş'a eşlik ediyor.

Akbayram 36'ncı albümünü çıkardı

Anadolu Pop Müziğin usta ismi Edip Akbayram, dört yıl aradan sonra 'Söyleyemediklerim' adlı albümü ile sevenlerinin karşısına çıktı. Kızı Türkü'nün de sesiyle eşlik ettiği bu albümde sanatçı, Aşık Mahsuni Şerif'e ait 'Pazarbaşı' ve 'Nem Kaldı', Ahmed Arif'e ait 'Haberin Var mı?', söz ve müziği İlhan Şeşen'e ait 'Nazım Hikmet Memleket' gibi şarkılarıyla dikkat çekiyor.

Azize aşkı anlatıyor içinize işliyor

Söz ve müziği kendisine ait olan 'Aşık Oldum' adlı bir single çıkartan Azize, gücünü doğadan ve varoluştan aldığını söylüyor. Azize bu şarkısıyla ulaştığı tüm insanların kendi içsel ve dışsal zenginliklerini keşfedip, farkına varabilmelerini diliyor...

18 Nisan 2008 Cuma

Beyaz, Kylie için 350 bin dolar arıyor

Beyaz, şovuna konuk etmek istediği Kylie Minogue için 350 bin dolar arıyor. Beyaz, 350 bin dolar bulamazsa parayı kendi cebinden ödemeye karar verdi .. Avustralyalı şarkıcı Kylie Minogue, son albümü 'X'in dünya turnesi kapsamında, 20 Mayıs'ta İstanbul Kuruçeşme Arena'da konser verecek. Kylie Minogue'un Türkiye'ye gelmesini sabırsızlıkla bekleyenler arasında ünlü şovmen Beyazıt Öztürk de var. Televizyon programına, Minogue'u konuk olarak çıkartmak isteyen ünlü şovmen, çoktan harekete geçti bile. Minogue'un menajeriyle bağlantıya geçen Beyaz, üç aydır menajerden gelecek haberi bekliyordu. Geçtiğimiz günlerde Öztürk'ün beklediği yanıt geldi. Minogue, 'Beyaz Şov'a konuk olmayı kabul etti ve 30 dakika için 350 bin dolar istedi.

Hâlâ arıyor
Ünlü şarkıcıyı, programına konuk etmeyi aklına koyan Beyaz, önce televizyon kanalının yetkilileriyle görüştü. Kanal yöneticileri, bu parayı ödemelerinin mümkün olmadığını dile getirince, programının sponsorunun kapısını çaldı. Sponsorundan da bir yanıt alamayan Beyaz, son ana kadar 350 bin dolar verecek birini bulamazsa, bu parayı kendi cebinden ödemeye karar verdi.

'Deli'nin klibi youtube'da ikinci

20 Mayıs'ta Belgrad'da yapılacak Eurovision Şarkı Yarışması'nın birinci yarı finalinde ülkemizi temsil etmeye hazırlanan Mor ve Ötesi'nin 'Deli' şarkısı; finalistler arasındaki 'youtube'da en çok izlenen' yarışında ikinci... Eurovision resmi internet sitesine göre; İspanyol Rodolfo Chikilicuatre'nın seslendirdiği 'Baila El Chicki Chicki' 8 milyon 400 bin kez izlenerek birinci oldu. 'Deli'yi ise 1 milyon 300 bin kişi seyretti. Bunda elbette Türklerin diğer ülke izleyicilerinden sayıca fazla olmasının da payı mevcut.

Öte yandan yarışmaya 1 ay gibi bir süre kala, bahis sitelerine göre Deli'nin fazla bir şansı olmadığı görülmekte. İsveç, Ermenistan, İsviçre ve Bulgaristan gibi ülkeler, bahislerde önde giden ülkelerden bazıları. Yarı final 20 ve 22 Mayıs'ta, final ise 24 Mayıs'ta Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da gerçekleşecek. Eurovision haftası boyunca katılımcı ülkelerle ilgili en güncel bilgiler, Belgrad'dan canlı izlenimler ve Mor ve Ötesi ekibinden son dakika haber ve fotoğrafları Türk medyasında periyodik bir günlük olarak sadece Tamba Tumba'dan size ulaşacak. Bizi izlemeye devam edin!

Hayranları üzgün / Haluk Levent hakkında yakalama kararı çıktı

Hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' iddiası bulunan Haluk Levent için 'görüldüğü yerde yakalanması' emri verildi..

Şarkıcı Haluk Levent hakkında borcunu ödemediği için nitelikli dolandırıcılık suçuyla açılan davaya önceki gün devam edildi. Levent'in 10 yıllık sözleşme karşılığı 4.5 milyon YTL aldığı Transtel Makine Şirketi yetkilileri Mehmet Doğru ve Nimet Doğru'yu dolandırdığı iddia ediliyor. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 'Serbest meslek sahibi tarafından, mesleğinin icrası sırasında nitelikli dolandırıcılık' suçundan, hakkında 7 yıla kadar hapis cezası istenen Haluk Levent katılmadı.

İfadesi alınacak
Mahkeme, duruşmalara katılmayan Haluk Levent ve menajeri Ünal Acar'ın ifadelerinin alınabilmesi için yakalama kararı çıkarttı. Levent ve Acar, bulundukları yerde yakalanarak, ifadeleri alınacak.

17 Nisan 2008 Perşembe

Şok haber magazin ve müzik dünyasını sarstı / Aynı marangozun soyundan geliyorlar!

Madonna, Celine Dion ve Cornwall Düşesi Camilla’nın Zacharie Cloutier adlı bir Fransız marangozun torunları olduğu ortaya çıktı. ABD’Lİ pop müzik yıldızı Madonna, Kanadalı şarkıcı Celine Dion ve İngiltere veliaht Prensi Charles’ın ikinci eşi Cornwall Düşesi Camilla’nın Zacharie Cloutier adlı bir Fransız marangozun soyundan geldikleri ortaya çıktı. 1621’den bu yana 300 yıllıktan fazla bir süreyi kapsayan Kanada devlet arşivindeki belgeler, 3 ünlü kadının akraba olduğunu gösteriyor. Dün “ancestory.co.uk” adresli sitede yayımlanan arşiv belgelerinde aile tarihçesiyle ilgili bilgilere yer verildi. İnternet sitesinin sözcüsü Simon Harper, “Uzak olsa bile Madonna, Celine Dion ve Camilla arasında akrabalık ilişkisi olması aile geçmişiyle ilgili araştırmaların ne kadar önceden tahmin edilmesi güç sonuçlar getirebileceği ve eğlenceli olabileceğini gösterdi” diye konuştu. Açıklanan Kanada arşiv belgelerinde eski Başbakanlardan Pierre Trudeau da dahil ünlü Quebec’li ailelerle ilgili bilgiler de yer aldı.

Fransızca yerine İngilizce / Fransa ayakta, tartışma İngiliz medyasına haber oldu

Fransa'nın bu yıl Eurovision'a İngilizce şarkıyla katılması, İngiltere'de medyanın ilgisini çekti. Times gazetesi, Fransa'nın bu yılki Eurovision yarışmasına İngilizce şarkıyla katılacağını duyurdu. Gazete, internet sitesinde "Eurovision'u kazanma arayışında Fransızcaya son" başlığı altında verdiği haberde, Eurovision şarkı yarışmasını "yıllardır" kazanamayan Fransa'nın gelecek ay yapılacak yarışmada puan toplamak için tartışmalı bir yol seçtiğini yazdı. Times, diliyle gurur duymasıyla ünlü Fransa'nın ilk kez bu yarışmaya tamamı İngilizce bir şarkıyla katılacağına dikkati çekti. Haberde, devlet televizyonunun bu kararının protestolara yol açtığı belirtilerek, bir parlamento üyesinin Kültür Bakanlığından bu konuda bir açıklama talep ettiği de kaydedildi. Belgrad'da 24 mayısta yapılacak Eurovision şarkı yarışmasında Fransa'yı 33 yaşındaki Sebastian Tellier "Divine" adlı parçasıyla temsil edecek. Times gazetesi haberinde Tellier'i, mağara adamı görüntüsüne sahip ve erotik konulara düşkün bir şarkıcı olarak tanıttı. Fransa, en son 1977'de yarışmayı kazanmıştı.

Bu arada Fransa'da da gelişmeler hız kesmiyor. Sebastian Tellier'in şarkıyı İngilizce söyleyecek olması sonucunda yasanan kriz ilk büyük meyvesini verdi. Fransa'nin Eurovision temsilcisi belirleme yetkisi France 3 kanalının elinden alındı. Onumuzdeki seneden itibaren Fransa'nin Eurovision sarkisini/sarkicisini/yontemini Fransiz Muzik Yapimcilari Dernegi SACEM belirleyecek. Sebastian Tellier Belgrad'da sarkinin bazi kisimlarini Fransizca ancak cogunu Ingilizce soyleyecek. Önumuzdeki yıldan itibaren boyle bir gaflete düşüllmemesi icin SACEM, sadece Fransizca soyleyecek sanatcilar yollamaya baslayacak.

Kolombiyalı grupla sürpriz düet

Kolombiyalı topluluk Ciclon ve Sıla, barışın ritmini tüm dünyada bir albümle duyuracak. 2006 Latin Grammy Müzik Ödülleri’nde 'En İyi Çağdaş Tropikal Albüm' adayı olarak gösterilen Kolombiyalı topluluk Ciclon ve Sıla, barışın ritmini tüm dünyada bir albümle duyuracak.Prodüktörlüğünü Ozan Doğulu'nun üstleneceği albümde, bir Türkçe, bir İspanyolca ve iki de Türkçe-İspanyolca olmak üzere toplam dört şarkı olacak.

Özcan Deniz: "O konsere çakı gibi çıkacağım"

25 Nisan akşamı ilki Ankara'da yapılacak olan "Kültür Köprüleri" konserlerinde sahneye çıkacak olan Özcan Deniz, bir aydır bu konser için hazırlanıyor...
Sahnede uğradığı silahlı saldırı sonucu uyluk kemiği parçalanan sanatçı, güçsüzleşen bacak kasları için günde iki saat fizik tedavi görüyor. Deniz, sevenlerinin karşısına çakı gibi çıkacağını söyledi...

Şef Orhan Şallıel'in danışmanlığında hazırlanan "Kültür Köprüleri" konserleri Özcan Deniz'in sesi ve sekiz müzisyenden oluşan bir orkestra ile sahneye taşınıyor. Deniz, farklı etnik kökenlerin yüzyıllardır birarada yaşadığı Anadolu topraklarının her bir köşesinden farklı lezzetlerin yer alacağı konserde, geniş bir epertuvarla izleyicinin karşısına çıkacak. Deniz'e bu renkli repertuvarda Şef Orhan Şallıel piyanosuyla, Türkiye'nin en iyi müzisyenleri de darbuka, bendir, dhollo, kahon, def, kanjira, cümbüş, davul, balaban, kaval, ney, akustik gitar, gitar, klasik gitar gibi müziğin renkliliğini yansıtan enstürmanlarla eşlik edecek.
İlki 25 Nisan'da Ankara'da yapılacak konser, 26 Nisan'da da İstanbul'da tekrar edilecek. Yaklaşık 2.5 ay önce konser için gittiği Çeşme'de bacağından vurulan ve uyluk kemiği parçalanan Özcan Deniz, bir aydır bu konser için hazırlanıyor. Günde iki saat fizik tedavi gören Deniz, ayakta durmasını kolaylaştırmak için güçsüzleşen kaslarını çalıştırıyor. Koltuk değnekleriyle yürüyen sanatçı, konser gününe kadar sevenlerinin karşısına çakı gibi çıkmak istiyor. Konserin tamamını ayakta şarkı söyleyerek geçiremeyecek olan sanatçının bunun için uzun bir süreye daha ihtiyacı olduğu belirtildi.

12 Nisan 2008 Cumartesi

Tarkan'dan konser öncesi yeni klip


Tarkan 'Metamorfoz' albümünün ikinci klibini "Pare Pare" adlı slow şarkısına çekti. Maslak'ta bulunan Ata Stüdyoları'nda 48 saatte tamamlanan klibin yönetmenliğini Altan Dönmez yaptı. "Dedikodu" ya da "İstanbul Ağlıyor" adlı şarkılardan birine klip geleceğini beklerken, Tarkan yine herkesi şaşırttı. Tarkan'ın önceki kliplerinin aksine sadece sahnede şarkı söyleyerek tamamladığı klibin montajı, ünlü sanatçının bu hafta sonu Londra'da vereceği konserin ardından yapılacak.

Ennio Ajda oldu


Ennio, Türkiye'deki gösterisi için özel olarak hazırladığı Ajda Pekkan tiplemesi ile büyük alkış aldı. Kağıtlardan hazırladığı kostümlerle sahneye çıkan ve ünlüleri taklit eden Ennio Marchetto, dünyaca ünlü şovunu önceki gün BKM'de sergiledi. Sahnede saniyeler içinde Mona Lisa'dan Marilyn Monroe'ya, Elvis Presley'den Britney Spears'a dönüşen Ennio, buradaki gösterisi için özel olarak hazırladığı Ajda Pekkan tiplemesi ile büyük alkış aldı.

Sanatçı topluma örnek olmamalı


Mirkelam, sürekli olarak 'insanları nasıl şaşırtabilirim, yeni ne sunabilirim' düşüncesinde olduğunu söyledi. Balçiçek Pamir'in sunduğu "Söz Sende" programına katılan Mirkelam, sürekli olarak 'insanları nasıl şaşırtabilirim, yeni ne sunabilirim' düşüncesinde olduğunu söyledi. 'Sanatçının toplumu sarsıcı fikirlerde olması gerekir' görüşünü savunan Mirkelam, "Doğu insanlarında bir sevgi saygı vardır ama onun hileli olmaması gerektiğini düşünüyorum. Mesela 'sanatçı topluma örnek olmalıdır' diye. Bence olmamalı, çünkü örnek olursa aynısı olur. Toplum sabah 8'de kalkan akşam da 12'de yatan bir şekilse, herkesin işi ve yaşam şekliyle doğal olarak, sanatçı da bunun tersi olmalı ki hayatta gelişen başka şeyleri yakalasın. Ben ondan yanayım. Dünya tarihine de baktığımız zaman sanatçıların hep çok örnek sanatçılar olmadığını ve onlardan bir çok şey çıktığını görüyoruz" diye konuştu.

Yeşim'in yaz sürprizi


Yeşim Salkım, iki aydır üzerinde çalıştığı albümünü bu yaz piyasaya süreceğini açıkladı. Albümünden çok umutlu konuşan Salkım, "Bu çalışmayı özellikle aşıklar çok sevecek. Şarkılarımı dinleyen herkes aşık olmak isteyecek" dedi.

8 Nisan 2008 Salı

Tuğba Ekinci: "Condom’un ne olduğunu köydekilere anlatacağım"

Tuğba Ekinci, yeni albümü "Condom"la nüfus planlamasına dikkat çektiğini söyledi. 'Mesaj kaygılı' şarkısının çok sevileceğini söyleyen Tuğba Ekinci Ekinci,"Bu çok sosyal içerikli bir albüm oldu. Çıkış şarkım aile planlamasına dikkat çekiyor. Şimdiden birkaç fuarda bilgilendirme amaçlı görevlendirildim. Bize bu zamana kadar comdom'un yani prezervatifin sadece çocuk sahibi olmamak için kullanıldığı öğretildi. Halbuki bu cinsel yolla bulaşan hastalıklardan en etkin korunma yöntemi" diyor.

"O Şimdi Asker" şarkısıyla çıkış yapan Tuğba Ekinci, yeni albümüyle de adından çok söz ettirecek gibi görünüyor. Albümün adı "Condom" yani prezervatif... Bu aynı zamanda Ekinci’nin çıkış şarkısının adı ve daha sözleri bile duyulmadan büyük yankı uyandırdı. Ekinci, nüfus planlamasına dikkat çekme amacı taşıyan bu ’mesaj kaygılı’ şarkıyı ve yeni albümünü Kelebek’e anlattı. İşte Kelebek'ten Tuğba Ekinci röportajı ve o şarkı >>

Condom’un ne olduğunu köydekilere anlatacağım Tuğba Ekinci, yeni albümü "Condom"la nüfus planlamasına dikkat çektiğini söyledi.

'Mesaj kaygılı' şarkısının çok sevileceğini söyleyen Tuğba Ekinci Ekinci,"Bu çok sosyal içerikli bir albüm oldu. Çıkış şarkım aile planlamasına dikkat çekiyor. Şimdiden birkaç fuarda bilgilendirme amaçlı görevlendirildim. Bize bu zamana kadar comdom'un yani prezervatifin sadece çocuk sahibi olmamak için kullanıldığı öğretildi. Halbuki bu cinsel yolla bulaşan hastalıklardan en etkin korunma yöntemi" diyor.
"O Şimdi Asker" şarkısıyla çıkış yapan Tuğba Ekinci, yeni albümüyle de adından çok söz ettirecek gibi görünüyor.

Albümün adı "Condom" yani prezervatif... Bu aynı zamanda Ekinci’nin çıkış şarkısının adı ve daha sözleri bile duyulmadan büyük yankı uyandırdı. Ekinci, nüfus planlamasına dikkat çekme amacı taşıyan bu ’mesaj kaygılı’ şarkıyı ve yeni albümünü Kelebek’e anlattı.

Yeni albümünüz hayırlı olsun... Yine herkesi şaşırtacak gibi görünüyorsunuz.

- Teşekkürler. Bu çok sosyal içerikli bir albüm oldu. Çıkış şarkım aile planlamasına dikkat çekiyor. Şimdiden birkaç fuarda bilgilendirme amaçlı görevlendirildim. Bize bu zamana kadar comdom’un yani prezervatifin sadece çocuk sahibi olmamak için kullanıldığı öğretildi. Halbuki bu cinsel yolla bulaşan hastalıklardan en etkin korunma yöntemi. Gerçi alkolün ve eğlencenin dozu kaçınca, insanlar için comdom’un önemi pek kalmıyor sanırım.

Aile planlamasına da el attım diyorsunuz yani...

- Ben herkesin bakabileceği kadar çocuk sahibi olması taraftarıyım. Oysa birçok kadın, bu çağda hálá korunma yöntemlerini bilmiyor. Eğer bu şarkı köylere kadar giderse, condom kelimesinin de ne anlama geleceğini öğrenirler.

Daha önce bu şarkının bazı engellere takıldığını söylemiştiniz... Nasıl aştınız o engelleri?

- Engellere takılmadı, ama ben sponsorum olan Eros firmasının sahibi ile birlikte önce gidip de RTÜK’e danışmayı görev bildim.

Peki ailenizin bu proje hakkındaki düşünceleri neler?

/_np/3109/5313109.jpg- Bir sağlık konusunu ele aldığım için ailem çok mutlu. Bu projenin başından itibaren hep yanımdalardı. Zaten annem hemşiredir, sağlık konusunda bilgili ve duyarlıdır. Tabii önceleri benimle alay etti, ama sonra hoşuna gitti.

Albüm satışları ve popülarite anlamında çok mu hırslı ve gözü karasınız?

- Gözü karalık değil ama ben müzik yolculuğumda karşılaşacağım herhangi bir aksiliği bayrak inişi olarak görürüm. Bundan dolayı sürekli bayrağımı dik tutuyor ve sallıyorum. Bu benim için zor da olmuyor. Benim kapasitemde olmayanlar, tek albümde silinip giderken, ben öyle bir sorun yaşamıyorum.

Tuğba Ekinci nasıl bir kadındır?

- Öncelikle şunu söyleyebilirim: Kendi işini kendi gören bir kadın... Kimseden yardım istemem. Ama müzik dünyasında durum farklı tabii... Ekip çok önemli ve ekipsiz hiçbir şey olmuyor. Bu gerçekle de "Condom" albümümü hazırlarken yüzleştim. Yetenek ve para her şey demek değil. Ben ekibimin sayesinde bu albümde büyüdüm. Müziğin önceden üç harfini biliyorsam, şimdi beş harfini biliyorum.

Kaprislerinizin sizi zor durumda bıraktığı zamanlar oldu mu?

-Yalnızca uğruna çok emek verdiğim bir insanın beni yanıltması kapris yapmama neden olur. Onun dışında, işimle ilgili hiç kimseye kapris yapmadım ben...

Sizi müzik dünyasındaki diğer isimlerden ayıran özelliğiniz ne?

- Polemiksiz albüm tanıtan kimse yok. Benim gibi hem şarkı söyleyip hem dans eden kimseyi de göremiyorum. Benim sahnede onlardan daha iyi olduğum gerçek. Bu özellik Hülya Avşar’da da vardır.

Son olarak...

-En son söylemek istediğim şu: Ben bu haltı yedikten sonra acaba başka ne yapabilirim düşüncesindeyim. Madonna’nın Londra konseri gibi bir şey oldu. "Condom"dan sonra ne yaparım? Onu nasıl geçebilirim? Sanırım bir süre ara vermek lazım. Çünkü müziğin nereye gittiği belli değil.

Demet ve Gülben’in assolistlik takıntıları var

İleriye yönelik planlarınız neler?

- Açıkçası bazen öyle konserlere denk geliyorum ki, "Keşke burada çıkmasaydım, beş kuruşsuz kalsam daha iyiydi" diyorum. Çok sistemsiz çalışıyorlar. Türkiye’de turne sanatçısı olmak, sanatçıya yarıyor. Sanatçıların festivallere çıkması ise halkın işine geliyor. O yüzden birçok sanatçının turne çalışması yapmamasına şaşırıyorum. Örnekse, Demet Akalın... Son albümü, Kenan Doğulu ve Serdar Ortaç’ınkiler kadar sattı. İyi bir albüm sanatçısı kendisi... Aynı şey Gülben Ergen için de geçerli. Bunlar assolistlik takıntıları yüzünden, nasıl sistemli şarkıcı olunacağını bilmiyorlar ne yazık ki. Benim tercihim az görünüp çok iş yapmak. Onlardaki geçmiş bende olsa, Türkiye’deki en büyük turne sanatçısı olurdum.

Siz hiç assolistlik hayalleri kurmadınız mı yani?

- Hayır. Assolist dediğin, Türkiye’nin kültürünü temsil eden müziği bilmek zorundadır. Tamamen yaylı çalgılar eşliğinde, mikrofonsuz olarak bütün şarkıları okuyabilmeli, müşteriye kaprissiz ziyafet sunabilmilidir. Bu anlamda assolistliğe günümüzden Bülent Ersoy, Muazzez Ersoy, Seda Sayan, Sibel Can ve Ebru Gündeş’i örnek verebilirim. Onların ardından birileri gelir mi gelmez mi bilinmez...

Geçmişi olmayanın geleceği de olamaz

Bir dönem, eski eşiniz Fatih Bey’le çok gündemdeydiniz... Boşandığınız halde birbirinizin yanından ayrılmıyordunuz.

- Geçmişi olmayan birinin geleceği de olmaz. Fatih Bey benim 10 yıllık hayat arkadaşımdı. 16 yaşımdayken tanıştığım, 20 yaşımda babamdan zorla izin alarak evlendiğim ve 25’imde ayrıldığım insan. O da benim geçmişim oluyor. Ayrılma sebebimiz benim artık farklı bir işle ilgili olmam ve ona vakit ayıramamamdı. Şimdi dostuz.


İşte Tuğba Ekinci ve şarkısı Kondom:
http://www.youtube.com/watch?v=ruTN9Hy8c3o&feature=related


Radyo Mega'da dev buluşma / Yunanistan'ın Eurovision şarkıcısı Türkiye'de


Bu yıl Eurovision'da Yunanistan'ı "Secret Combination" adlı şarkıyla temsil edecek olan Kalomoira, bu hafta promosyon amacıyla Türkiye'ye geliyor. Radyolar içinde Ünlülerin Radyosu Radyo Mega'yı tercih eden sanatçı, 11 Nisan Cuma günü saat 14:00'de Michael Show Özel'de canlı yayında olacak. Kalomira ile Michael Kuyucu'nun 11 Nisan Cuma günü bir özel konuğu daha var: Rober Hatemo. Son albümünde popüler bir Yunan şarkısını 'Senden Çok Var' adıyla Türkçe olarak okuyan ve bu şarkısıyla üyük ilgi gören Rober Hatemo, programda biraraya geleceği Kalomoira'ya Eurovision Şarkı Yarışması için şans dileyecek. Kalomoira, ayrıca 14 Nisan Pazartesi akşamı Olcay Tanberken'le Tamba Tumba programına özel anonsuyla konuk olacak ve Eurovision şarkısını bir kez de burada seslendirecek.

İşte Yunanistan'ın 2008 Eurovision şarkısı: Secret Combination
Kalomira - Secret Combination (Official Music Video)
http://www.youtube.com/watch?v=KDFjbOvDMxw

Aysel Gürel yaşamaya devam ediyor / 700 yeni eser

Geçtiğimiz ay aramızdan ayrılan ünlü söz yazarı Aysel Gürel’i anmak ve Aysel Gürel Prodüksiyon’dan çıkan "Çınar" adlı albümün tanıtmak için kızları Müjde ve Mehtap Ar ile sanatçı arkadaşları Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’ndaki tanıtımda bir araya geldi. Geceye "Çınar" albümüne katkıda bulunan Zerrin Özer, Yavuz Bingöl, Yonca Lodi, Nükhet Duru, Suavi, Kubat, Harun Kolçak, Atilla Atasoy ve Reyhan Karaca gibi ünlü isimler katıldı. Müjdat Gezen’in Aysel Gürel’in kendisi için yazdığı henüz bestelenmemiş "Çınar" adlı şiiri okuyunca Gürel’in kızları Mehtap ve Müjde Ar gözyaşlarına hakim olamadı. Seri olarak çıkartılacak albümlerde Aysel Gürel’in ölümünden önce yazdığı fakat henüz bestelenmemiş 700’ü aşkın söz, şarkılarda hayat bulacak. Serinin devamında ise Aysel Gürel’in bugüne kadar desteklediği yeni besteciler efsaneleşen söz yazarının eserlerini yorumlayacaklar.