29 Eylül 2008 Pazartesi

2008 MTV Avrupa Müzik Ödülleri Adayları Açıklandı!

Bugün yedi kategoride finalistler belirlenirken MTV Networks International'ın yaptığı açıklamaya göre Beyonce, 2008 MTV Avrupa Müzik Ödülleri’nde sahne alacak. Diğer sahne alacak sanatçılar önümüzdeki haftalarda açıklanacak. MTV Avrupa Müzik Ödülleri, Avrupa kültür başkenti Liverpool’daki Liverpool Echo Arena’dan 6 Kasım Salı günü canlı yayınlanacak. Sponsorlar Esprit edc, Sony Ericsson, Milka M_Joy ve Dell.

Beyonce, ödül gecesinde sahne alacak olmasının dışında En İyi R&B- Hip Hop kategorisinde aday gösterilmesiyle de dikkat çekiyor. Bugün açıklanan diğer kategoriler ise şunlar: Yılın Albümü, En İyi Şarkı, Tüm Zamanların En İyi Sanatçısı, En İyi Yeni Sanatçı, 2008'in En İyi Sanatçısı ve En İyi Rock. 29 Eylül pazartesi ve 2 Kasım pazar günleri arasında MTV izleyicileri www.mtvema.com adresinden oy kullanarak her kategoride kazananı belirleyebilecekler.

Dört gözle beklenen yeni albümü öncesi Beyoncé, MTV Avrupa Müzik Ödülleri için üçüncü kez sahne alacak. Yakın zamanda 2003 yılında Edinburgh’da "Baby Boy" parçasıyla sahne aldı ve "Crazy in Love" parçası için En İyi Şarkı ve En İyi R&B dalında iki ödüle layık görüldü. Bu yıl ise En İyi R&B – Hip Hop kategorisinde aday gösteriliyor. Her kategorideki kadın ve erkek sanatçılar arasındaki eşit olan adaylık dağılımlarına bakıldığında MTV seyircisinin geniş zevk yelpazesi görülüyor, Britney Spears, Coldplay ve Duffy üçer adaylıkla liderler arasında yer alıyor. Listenin geri kalanında ise geçmiş yıllarda MTV Avrupa Müzik Ödülleri galiplerinden Foo Fighters, 30 Seconds to Mars, Rihanna ve Tokio Hotel’in yanı sıra Jonas Brothers, Katy Perry ve Miley Cyrus gibi yeni isimler de göze çarpıyor.

2008 MTV Avrupa Müzik Ödülleri Aday Kategorileri

Yılın Albümü
• Alicia Keys – As I Am
• Britney Spears - Blackout
• Coldplay – Viva La Vida or Death And All His Friends
• Duffy – Rockferry
• Leona Lewis – Spirit

2008’in Yıldızı
• Foo Fighters
• Linkin’ Park
• Metallica
• The Cure
• Tokio Hotel

En İyi Şarkı
• Coldplay – Viva La Vida
• Duffy – Mercy
• Katy Perry – I Kissed A Girl
• Kid Rock – All Summer Long
• P!nk – So What

En İyi Yeni Sanatçı
• Duffy
• Jonas Brothers
• Katy Perry
• Miley Cyrus
• One Republic

2008'in En İyi Sanatçısı
• Amy Winehouse
• Britney Spears
• Coldplay
• Leona Lewis
• Rihanna

En İyi R&B – Hip Hop
• Alicia Keys
• Beyoncé
• Chris Brown
• Kanye West
• Lil Wayne

En İyi Rock
• 30 Seconds to Mars
• Linkin’ Park
• Metallica
• Paramore
• Slipknot

MTV Avrupa Müzik Ödülleri 2008, MTV Türkiye ekranlarından 6 Kasım 2008 Perşembe günü yayınlanacaktır.

Seda Sayan hakkımı yemez

"Çok Derdim Var" şarkısıyla altı aydır listelerin üst sıralarında yer alan Kürşat, şarkının piyasaya çıktığı günden bu yana kendinden söz ettiriyor. Özellikle çocukların diline dolanan şarkı o kadar popüler oldu ki, Seda Sayan bile her sabah programını bu şarkıyla açıyor.

Çok Derdim Var, şarkısının bir hikayesi var mı?
- Şarkı aslında popçulara daha uygun bir besteydi, Hint ezgileri hakimdi. Müzik yönetmenimle birlikte Türk ezgileri koyarsak bize daha yakın olacağını düşündük ve aranjesini yaptık. Yeni aranjeyi şarkının bestecesi İlyas Keçeci de çok beğendi ve o şekilde okumaya karar verdim.

Herkes bu şarkıya bayılıyor. Ne sihir var bu şarkıda?
- Eğlence var. "Bu sabah erken uyandım işe gitmiycem" derken hem patrona hem hayata nanik yapmak var. "Küveti su doldurucam yıkanmıycam, kahvaltımı hazırlıycam ama etmiycem, televizyonu açcam ama radyo dinliycem, bütün gün mızmızlanıcam veryansın edicem" derken sisteme isyan var. "Nasılsın" diye sorulduğunda ağız burun büküp "Eh işte" diyenlere karşı ironi var. Hınzır ve isyankar bir şarkı olduğu için özellikle çocuklar ve gençler bayılıyor.

Youtube Türkiye’de neredeyse altı aydır kapalı olmasına rağmen, bir milyona yakın tıklanmış. Şarkı zaten altı aydır var. Müthiş başarı! - Arkadaşlarım, şarkı çıkar çıkmaz youtube’daki tıklanma sayısını bana söylediklerinde inanamadım. Çünkü daha şarkının promosyonu bile yapılmadan orada popüler olmuştu. Yurtdışında yaşayan Türkler de bu şarkıyı çok sevdiler. Hatta Almanya’nın en büyük Türk radyosu Metropol FM’de sekiz hafta bir numarada kaldı.

Sizi gören popçu mu türkücü mü şaşırıyor. Pop söylemeyi hiç düşündünüz mü?- Konserlerimde mutlaka Sezen Aksu’dan birkaç şarkı okurum. Türkücüler pop okumaz diye bir kural yok. Popçular da türkü okuyor. Yorumculuk hepsini okuyabilmektir. Konservatuvarda batı müziği ve halk müziği eğitimini bir arada aldım zaten.

Amerika dönüşü yeniden sahnede

Zeliha Sunal, Amerika seyahati dönüşü yeniden Murphy’s Gece Kulübü’nde sahne alacak. Sunal’ın 1 Ekim Çarşamba gecesi konuklarına sunacağı şovun adı da “Bayram Geldi, Hoş Geldi” olacak. Geçtiğimiz günlerde hem sahne almak, hem de yeni albümü öncesi enerji toplamak üzere Amerika’ya giden ünlü şarkıcı Zeliha Sunal, uzun süredir sahne aldığı Murphy’s Gece Kulübüne yine muhteşem bir şovla geri dönüyor. Sunal, 1 Ekim Çarşamba gecesi sahne alacağı Murphy’s’de yine birbirinden güzel şarkılar seslendirecek ve konuklarına keyifli saatler yaşatacak.

Hemşireden albüm

10 yıldır hemşirelik yapan Derin Öktem, içindeki müzik aşkını dindiremeyince ilk albümünü piyasaya çıkardı. "Uçmalıyım" adlı maxi single ile müzik dünyasına adım atan Derin Öktem, müzik yaşantısının yanısıra hemşirelik mesleğine de devam ediyor. Öktem imaj çalışmasını da alıştığı bir kıyafet olan hemşire üniforması ile gerçekleştirdi.

28 Eylül 2008 Pazar

Karagün dostu Ercan'a da çalım atacak!

Erol Köse'nin müzik şirketinden ayrılmak için Ercan Saatçi'yle anlaşan Gülşen, Sabah gazetesine göre yine yeni bir müzik şirketi arayışında...Saatçi'yle iki albümlük anlaşma imzalayan ancak bir albüm çıkartan şarkıcının yakın çevresi, "Ercan Saatçi, zor gününde onun yanındaydı. Gülşen nankörlük yapıyor, Ercan'ın arkasından iş çeviriyor. Başka şirketlerle görüşüyor" diyor.

YARDIM ETTİM
Ercan Saatçi ise bu konuyla ilgili şunları söyledi: "Ben de başkalarıyla görüştüğünü duyuyorum. Günahı boynuna. O zor durumdaydı, ben de yanında oldum. Gülşen'e albüm yapmam tamamen ticaret dışı bir şeydi. Eşimin isteğiyle yaptım. Beni basamak olarak kullanıp, o süreci atlatınca da yokmuşum gibi davranana 'eyvallah' demem. Kendimi böyle kullandırmam..."

Avrupa’ya Türk müziği çıkarması

Müzik ve eğlence dünyasını Berlin’de bir araya getiren ‘Popkomm’ festivalinin bu yılki onur konuğu Türkiye olacak. Festivale katılan 57 ülke kültür mozaiğini yansıtan sanatçılarımızın müziğiyle coşacak.

Kültür Bakanlığı ve müzik sektöründeki meslek birlikleri, Berlin’de bu yıl beşincisi düzenlenecek ‘Popkomm Müzik Festivali’ için harekete geçti. Her yıl bir ülkeyi ağırlayan festivalin bu yılki onur konuğu Türkiye olacak. Meslek birlikleri 8-10 ekim tarihli festival kapsamında MFÖ, Athena, Moğollar, Deniz Seki, Yaşar, Hüsnü Şenlendirici (Taksim Trio), Arif Sağ, Sabahat Akkiraz ve Halil Karaduman’ı Berlin’e götürecek. Sanatçılar festivalde konserler vererek Türkiye’deki müziği Avrupa’ya tanıtmaya çalışacak.

Zeynep Mansur'un 'Ucuz Marilyn'leri

Marilyn Monroe tadında fotoğraflar çektiren şarkıcı Zeynep Mansur kendisinin kaliteli durduğunu söyledi; daha önce bu kılığa girenleri 'ucuz' diye tanımladı..Gold İstanbul dergisi için Hollywood'un efsane sarışını Marilyn Monroe kılığına giren şarkıcı Zeynep Mansur'un "En kaliteli Marilyn Monroe ben oldum" sözleri dikkat çekti.

HEDEF KİM?
Mansur sözlerine şöyle devam etti: "Marilyn Monroe'nun birçok ucuz benzeri oldu. Ucuz projelerde, komik peruklarla Marilyn'e benzetilmeye çalışılanlar oldu. Daha önce bu kadar kaliteli bir çalışma hiç yapılmamıştı..." Mansur'un bu açıklamasının ardından gözler bugüne kadar Monroe kılığına giren Seda Sayan, Berna Öztürk, Şebnem Dönmez ve Ebru Şallı gibi isimlere çevrildi.

Minogue'un içeceği Türkiye'de!

Adana'da bir girişimci, ABD'de bulunduğu sırada izlediği televizyon programında Kylie Minogue'un göğüs kanseriyle mücadele ederken guava suyu içtiğini söylemesinden ilham alarak, guava suyunu Türk tüketicisinin beğenisine sundu. Girişimci Serdar Emirler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adana'nın İncirlik beldesinde telekomünikasyon alanında çalıştığını fakat ABD'nin 2001 yılı sonrası beldede asker sayısını azaltması nedeniyle işinin bitme noktasına gelmesiyle alternatif iş arayışına girdiğini belirtti.

Emirler, bu arayış çerçevesinde gittiği ABD'de izlediği programda Kylie Minogue'un ''kanserle mücadele ettiğim süre içinde tedavime ek olarak düzenli şekilde guava suyu da içtim'' sözünün ilham olması sonucu Tayland'da guava suyunu üreten firmayla irtibata geçerek, ürünün Ortadoğu temsilciliğini aldığını kaydetti.

Guava suyunun, zengin likopen içeriği sayesinde vücudun antioksidan ihtiyacını karşılayarak, yıpranan dokuların yenilemesinde elma ve portakala göre daha fazla katkı sağlayan bir ürün olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: ''Guava ebat olarak armut büyüklüğünde, zengin likopen değeri olan tropikal bir meyve. Güney yarım kürede yetişen bu meyve, A vitamini açısından elmayla karşılaştırıldığında 1,5 kat, C vitamini açısından da portakalla karşılaştırıldığında 5 kat daha fazla vitamin içeriyor. Papaya meyvesine göre ise 2 kat daha fazla likopen içerdiği için zengin antioksidan deposu.'' İthal edilen 280 mililitrelik bir şişede yaklaşık 4 adet guava meyvesinin suyunun olduğunu kaydeden Emirler, ''bilim adamları yeterli düzeyde antioksidan alınmaması durumunda kanser hastalıklarının görülme riskinin artırdığı belirtiyorlar. Guava suyunun her gün düzenli şekilde tüketilmesi antioksidan alınmasına katkı sağlayacak'' dedi.

"FAYDALARI NEDENİYLE İTHAL ETTİM''
Guava suyunun dünya genelinde yoğun ilgi gören bir ürün olduğunu belirten Emirler, ürünü ithal edebilmek için 2007 yılı ocak ayında üretici firmayla bağlantıya geçmesine rağmen 6 ay sonrasına randevu alabildiğini ve kısa süre önce ithalata başlayabildiğini ifade etti. Emirler, ''guava suyu dünya genelinde çok ilgi gördüğünden firmadan bayilik almak için uzun süre beklemek gerekiyor. Ayrıca ürünün yetişmesi de uzun zaman alıyor. Bu nedenle firma başlangıçta fazla ürün vermiyor. Fakat ürünün faydaları nedeniyle uzun süre beklemeyi göze aldım ve guava suyunu tüketicilerin beğenisine sundum'' dedi. Üretici firmanın aldığı yoğun talep nedeniyle kendisine başlangıç olarak sadece bir konteyner ürün verebildiğini kaydeden Emirler, ürünün tanıtım fiyatını 3 YTL olarak belirlediğini kaydetti.

26 Eylül 2008 Cuma

Pazarlama fikri mi, fotoğrafçı kurbanı mı?

Ebru Gündeş, piyasaya çıkarmaya hazırlandığı "Evet" adlı albümünün son hazırlıklarıyla uğraşırken basında yeralan albüm resimleri herkesi şaşırttı ve yeni bir tartışmayı da alevlendirdi. Gündeş'in, albümün kapak fotoğrafında, Jennifer Lopez'in 2007'de çıkardığı "Como Ama Una Mujer" adlı, sadece İspanyolca şarkılardan oluşan albümün kapağındaki fotoğraflarını taklit ettiği ortaya çıktı. Dünyaca ünlü Latin şarkıcının sadece verdiği pozu değil, imajını da taklit eden Gündeş'in, fotoğrafçı kurbanı mı olduğu yoksa bilerek mi bu pozu verdiği merak konusu oldu.

TAMBA TUMBA ÖZEL NOTU: Daha önce de Gülşen'in ve çeşitli şarkıcıların "dış kaynaklı" meslektaşlarıyla klip/kapak benzerlikleri birçok defa medyaya ve kamuoyuna malzeme vermişti. Bu yüzden Ebru Gündeş'in daha albüm çıkmadan konuşuluyor olması -fotoğraf kasıtlı veya kasıtsız da olsa- hem ilk kez karşılaşmadığımız bir konu, hem de istenilen hedefe ulaşıldığını göstermesi açısından başarısız da sayılmaz.

"Tarkan beni taklit etti"

Şarkıcı Ozan, ikinci albümü "Bir Gecelik - A.Ş.K"ın ilk klibini "Bir Gecelik" adlı şarkısına çekti. Basının sorularını yanıtlayan Ozan, Tarkan'a da mesaj göndermeyi ihmal etmedi.Kubilay Kasap'ın yönettiği, Rus mankenlerin oynadığı klibin çekimlerinde görüştüğümüz genç şarkıcı, Tarkan'ın kendisini taklit ettiğini iddia etti: "Koray Kasap, albüm fotoğraflarımı çekmişti. Tarkan da fotoğraflarımı Kasap'ın ofisinde görüp beğenmiş ve tarzımı aynen taklit etmiş. Bunu ben yapsaydım, 'Tarkan'a özendi' denirdi."

- İkinci albümünüzü çıkardınız, hayırlı olsun diyelim. İlk klip hangi şarkıya çekiliyor?
İlk albümde "Arkadaş", "Zalimsin", "Boşu Boşuna" ve "Şekerim Benim" şarkılarıma klip çekmiştik. Gayet güzel tepkiler aldık. İnsanların istediği yönde ilerlemiştik. İkinci albümümde Türk enstrümanlarının sound'ları var. İlkinden daha farklı oldu. Şimdi ikinci albümümdeki çıkış parçam "Bir Gecelik"e klip çekiyoruz. Çok sağlam parçalarımız var.


- "Bir Gecelik" ne demek? Tek gecelik ilişkilerden mi bahsediyorsunuz?

Albümün adı "Bir Gecelik - A.Ş.K". İki parçayı bir parça haline getirdim. İnsanların sevgilerinde bir gecelik aldatmaları olur ya, onu anlatıyoruz. Gece hayatında kim kime dum duma... Tek gecelik ilişki yaşarsınız, ertesi gün pişmanlık da duysanız hayatınıza devam edersiniz. Ben bir gecelik aşkı istemem diyorum. Gerçek olayları yazmaya çalışıyorum.
- Albümde hangi bestecilerin parçaları var?

Sezen Aksu'dan bir parça var. Adı "Şanıma İnanma". Zamanında Tarkan ve birkaç kişi daha bu parçayı istemiş ama Sezen Aksu kimseye vermek istememiş. Benim yorumumu çok beğendi ve bu şarkıyı okumama izin verdi. Bu da beni çok onurlandırdı.
- Kullandığınız aksesuvarlar dikkat çekiyor. Sahnede hep bu tarz kıyafetleri mi tercih ediyorsunuz?

Benim tarzım bu. Bu tip kıyafetler giyiyorum. Ama hep aynı tarz da olmak istemiyorum aslında. Her klip ve sahne şovumda daha farklıyım. Şimdiyse daha çok R&B ve pop tarzıyım.


- Tarkan'ın sizin tarzınızı taklit ettiğini söylemişsiniz. Nedir işin aslı?

Evet... Koray Kasap benim albüm fotoğraflarımı çekmişti. O çekimlerde kullandığım takıların Tarkan'ın albüm çekimlerinde de kullanıldığını gördüm. Ben bunu önceden görmüş olsaydım yapmazdım mesela. Çünkü yapsaydım, "Tarkan'a özendi" denecekti. Tarkan, fotoğraflarımı Koray Kasap'ın ofisinde görüp beğenmiş. Tamam, Tarkan tarafından beğenilmek güzel bir şey, ama ben olsaydım bunu yapmazdım.

MP'nin yeni yüzü MP3

Yıldız Asyalı, Seda Telciler ve Burcu Canbaş'tan kurulu MP3 grubu, ünlü ayakkabı markası MP'nin reklam yüzü oldu. Önceki gün Dedeman Otel'de düzenlenen basın toplantısında, Yıldız Asyalı, Seda Telciler ve Burcu Canbaş'tan kurulu grubun "Benim Farkım" isimli şarkısından yola çıkılarak oluşturulan reklam filmi basına izlettirildi. Toplantıda, kampanya çerçevesinde bin çift ayakkabının çeşitli vakıflar kanalıyla ihtiyaç sahiplerine dağıtılacağı da açıklandı.

Yeni albüm yolda

2008 Mayıs ayında ülkemizi Eurovision'da temsil eden ve 7.olan Mor Ve Ötesi, uzun bir aranın ardından yeni bir albüm hazırlığında. Yapılan açıklamada grubun yeni albümünün bir ara albüm niteliği taşıdığı ve eski albümlerdeki bazı hit şarkıların remixlerinden ve canlı performans kayıtlarından oluşacağı bildirildi. Albümün ismi henüz kesin olmamakla birlikte "Başıbozuk" olarak düşünülüyor. Albümde ayrıca grubun 2008 Eurovision yarışması için kaydettiği “Deli”, “İddia” ve “Sonbahar” adlı şarkılar da yer alacak.

25 Eylül 2008 Perşembe

Zeki Müren’i 20 kişi andı

SANAT Güneşi Zeki Müren, ölümünün 12’nci yılında, Bursa’da adının verildiği lisede ve kabri başında anıldı. Zeki Müren Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nde düzenlenen törende, sanatçının hayatını anlatan yazı ve şiirler okundu. Lise öğrencilerinin oluşturduğu koro, Müren’in sevdiği şarkılardan oluşan müzik dinletisi sundu. Sanatçının Emirsultan Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen törene ise 20 kişi katıldı.

Biz de Tamba Tumba ailesi olarak Sanat Güneşi'miz Zeki Müren'i anıyor, onun için hazırlanmış bir blogu sizlere tanıtmak istiyoruz. Sanatçının filmleri, şarkıları ve tv görüntülerinin izlenebildiği site, sanatçının hayranları ve müzikseverler için bulunmaz bir kaynak ve arşiv görevi görüyor: http://www.zekimuren.net/

Ralph Lauren'in tercihi Mercan Dede'nin müziği

DJ Mercan Dede, nam-ı diğer Arkın Allen'in yaptığı müzikler moda dünyasına ilham verdi. Ünlü modacı Ralph Lauren, Doğu ile Batı'yı buluşturan ilkbahar 2009 koleksiyonunun tanıtımında Mercan Dede'nin 'Nefes' albümünden Napas adlı parçasını kullanıyor. Ünlü modacının, Mercan Dede'yi tercih etmesinin sebebi ise şöyle açıklandı: "Anadolu'nun zengin kültürel birikiminden yararlanan, geleneksel ve çağdaş esinleri harmanlayarak 'Dünya Müziği'nde bir marka haline gelen Mercan Dede'nin müziği, Ralph Lauren'in benzer temalı koleksiyonuyla kavram bütünlüğü oluşturarak moda devinin dikkatini üzerine çekti."

Zeliha Sunal şarkılarıyla Amerikalılar'ı büyüledi

Zeliha Sunal, ABD'de verdiği konserlerle büyük beğeni topladı. Ünlü şarkıcı, "Bu enerji bana çok yarayacak" dedi.. Amerika'daki Türkler'e yönelik yayın yapan Turkish-American Hour kanalı, 3. kuruluş yıldönümünü Zeliha Sunal ile kutladı. 3 konser için ABD'ye giden ve Virginia, New York ve Washington'da sahne alan Zeliha Sunal; kanalın kuruluş yıldönümü için düzenlediği özel programa da katıldı.

Yeni albüm yolda
Sunal, şöyle konuştu: "Amerikalılar'a İngilizce ve Türkçe şarkılar söyledim. Çok hoşlarına gitti. 'Bir dahaki konseriniz ne zaman?' diye sordular. Bir yandan sahne, bir yandan da albüm için hazırlık yapıyorum. Televizyon programı projem de var. Burada topladığım enerji benim için çok yararlı olacak."

Ebru Gündeş "Evet" diyecek

Ebru Gündeş uzun bir aradan sonra yeni albümüyle müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Türk Sanat Müziği'nin güçlü yorumcularından Ebru Gündeş "Evet" isimli yeni albümüyle 8 Ekim'de müzik marketlerdeki yerini alacak. Emre Müzik etiketiyle sunulacak albümde toplam 10 şarkı yer alıyor. Orhan Gencebay'ın "Dünya Dönüyor" ve Sezen Aksu'nun "Tükeneceğiz" isimli klasiklerini de yorumlayan Ebru Gündeş, Serdar Ortaç imzali "Harika" isimli şarkısına çok güveniyor.

23 Eylül 2008 Salı

Bir uçak biletine 'Cennet'i verdi

O şarkı ile zirveye çıktı. Albümden parayı vurdu. Peki o şarkının sahibine ne vermiş dersiniz? "Egosu o kadar şişik ki" diyen Aslı Zen Ferhat Göçer'e ateş püskürüyor.

Milliyet'in bugünkü haberi müzik dünyasına bomba gibi düştü: Ferhat Göçer 350 bin satan albümü Yolun açık Olsun'un çıkış parçası olan Cennet'i bir Dubai bileti ve 1000 YTL karşılığında satın almış. Aslı Zen katıldığı bir tv programında şarkıcı Ferhat Göçer'e olan kırgınlığını dile getirdi. Aslızen ''Ferhat Göçer'e 'Cennet' adlı şarkımı 1000 YTL ve Dubai uçak bileti karşılığında verdim. Çünkü maddi durumum o günlerde çok kötüydü. Evimdeki televizyonu, buzdolabını satıp geçiniyordum" dedi.

EGOSU ÖYLE ŞİŞİK Kİ...
"Ferhat'dan karşılığında bir teşekkür ve çıktığı programlarda adımı söylemesini istedim. Ne teşekkür etti, ne de herhangi bir sahne ya da TV programında onure etti. Ferhat benim için bitmiştir. Onu defterden sildim. Egosu o kadar şişik ki adımı ağzına almamayı başarı saydı."

İNTİKAMINI ALDIM
"Geçenlerde yine şarkı istedi, kapımı çaldı. Eğer bütün bunları yapmamış olsaydı, ona şarkıyı bedava verirdim. Ama ben ne yaptım? Geçmişin öcünü aldım. Yeni şarkıyı ona 25 bin YTL'ye sattım".

Türkiye birincisini seçiyor

11 Ekim Cumartesi, Avrupa’nın en büyük müzik ödül töreni olarak kabul edilen MTV Avrupa Müzik Ödülleri’nde Türkiye’yi temsil edecek ismin açıklanacağı ve tüm aday sanatçıların canlı performanslarıyla sahne alacakları müthiş parti İngiltere’den ünlü disco/house müzik grubu Crazy P’nin müthiş konseri ve Türkiye’nin en iyi dj’lerinden Cure-shot’la sabahın erken saatlerine kadar devam edecek. Her yıl Avrupa'nın bir başka büyük şehrinde düzenlenen bu dev organizasyonda MTV Türkiye, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye'yi ve Türk müzik piyasasını temsil edecek. Geçtiğimiz yıl Ceza'nın kazandığı "En İyi Türk Sanatçı" ödülü, bu yıl da Türk halkının oyları belirleniyor. Türkiye’yi Avrupa’da temsil edecek beş farklı isim, Hayko Cepkin, Sagopa Kajmer, Hadise, Hande Yener ve Emre Aydın MTV EMA 2008 Party’de parçalarıyla sahne alacaklar.

Aday sanatçıların konserlerinden sonra Türkiye’yi Avrupa’da temsil edecek isim açıklanacak ve parti Crazy P’nin konseri ve Cure-shot’ın dj setiyle sabahın erken saatlerine kadar devam edecek. Ayrıntılı bilgi http://www.mtv.com.tr/ adresinde.

22 Eylül 2008 Pazartesi

Tasarımcı sevgili

Sabah gazetesine konuşan Murat Boz, yalnızca kalbini değil giyim kuşam tarzını da iki yıllık sevgilisi Eliz Sakuçoğlu'na teslim ettiğini belirtti. Bir yıldır tüm kıyafetlerini Sakuçoğlu'nun tasarladığını belirten ünlü popçu, "Eliz ile çalışmak çok rahat. Çalışırken, aramızdaki duygusal bağı bir tarafa bırakıyor. Profesyonelce, beni sevenlerimin karşısına en iyi halde çıkarma kaygısı yaşıyor" dedi.

21. yüzyıl erkeği!
Sevgilisinin yönlendirmesiyle önce 'gladyatör' imajını benimseyen ve yaz boyunca gladyatör sandaletleri giyen Boz, geçtiğimiz günlerde ise 'simple' adlı yeni imajıyla fotoğrafçı Güneş Kazdal'a poz verdi. Boz, şunları söyledi: "Yeni imajım 21. yüzyılın modern erkeğini yansıtıyor. Eliz, 25 Ekim'de Bostancı Gösteri Merkezi'nde vereceğim konser için de özel bir koleksiyon hazırlıyor."

Stadyumu dolduramadı / Uyuşturucudan gözaltına alındı

Ünlü sanatçı Madonna (50), Fransa’nın başkenti Paris’te konser verdi. Ancak Stade de France’daki konser beklenen ilgiyi görmedi. Organizatörlerin tüm biletlerin satıldığı açıklamasına karşın 100 euro’dan (yaklaşık 179 YTL) satılan biletler hâlâ stat gişesinde alıcı bekliyordu. Karaborsacılar da ellerindeki biletleri satamadı. 2 saat sahnede kalan Madonna, sutyen ve külotun üzerine geçirdiği ince bir tülle performans sergiledi.

Öte yandan İngiliz pop şarkıcısı George Michael (45), İngiltere’nin başkenti Londra’da uyuşturucuyla yakalandığı için gözaltına alındı. Karakola götürülen şarkıcı, uyarı verilerek serbest bırakıldı. Polis sözcüsü, haberler karşında ‘’45 yaşındaki bir erkek Hampstead Heath bölgesindeki bir genel tuvalette üzerinde uyuşturucu maddeyle yakalandı’’ diye açıklama yapmakla yetindi.

Bu kalp seni unutur mu?




Bugün 22 Eylül 2008. Onu kaybedişimizin üzerinden tam 7 yıl geçti. Müzik tarihimizin büyük isimlerinden Fikret Kızılok'u saygıyla ve özlemle anıyoruz...




FİKRET KIZILOK (1946-2001)
İstanbul’da dünyaya gelen Fikret Kızılok, öğrenim hayatına Galatasaray Lisesi’nin ilkokul kısmında başlar. İlk enstrümanı kendisini yaş gününde armağan edilen kırmızı bir akordeondur. Lise yıllarında akordiyonu bırakan Kızılok, eline gitarı alır. Fikret’in o dönemdeki en büyük destekçileri ise alt sınıflarda okuyan Barış Manço ile Timur Selçuk’tur. Kadıköyde oturan Fikret Kızılok, aynı dönemde arkadaşı olan Cahit Oben ile birlikte yeni bir atılım içine girerler (1964). Yeni bir grup kurarak profesyonel hayata geçmeye karar verirler. Yanlarına bas gitarcı Koray Oktay ve davulcu Erol Ulaştır’ı alırlar; böylece Cahit Oben 4 doğar. Kendilerini “daha ziyade Beatles tipi müzik yapan bir grup” olarak tanımlayan Cahit Oben 4, İlham Gencer’in işlettiği Çatı gece kulübünde programlar yapmaya başlar, bir yandan da mahalle konserlerini sürdürür. Bu arada kendi paralarıyla iki 45’lik plak doldururlar. Bunlardan ilkinde iki yabancı şarkıyı yorumlarlar: “I Wanna Be Your Man” ve “36 24 36”. İkinci plaklarında daha “kendilerine” dönerler. Plağın ilk yüzünde “Silifke’nin Yoğurdu” vardır; diğer yüzü ise bir bestedir: “Hereke”, aynı zamanda Kızılok’un plak olarak yayınlanan ilk bestesidir. Fikret Kızılok Cahit Oben 4’le çalışmalarını sürdürürken girdiği dişçilik yüksekokulundaki eğitimini sürdürür. Bir süre sadece okuluyla ilgilenir. Müzikten kopamayacağını anladığında ilk solo plağını doldurur. Dört şarkılık bir EP’dir bu: “Ay Osman - Colours / Sevgilim-Baby”. Bu plak o yıllarda fazla ses getirmez. Bunun üzerine Kızılok okulunu bitirmeye karar verir. Yine de zaman zaman arkadaşlarının kurduğu ‘Kaygısızlar’la birlikte çalışır, Barış Manço’ya eşlik eder. Dişçilik Yüksekokulu’nun son sınıfında okurken mahalleden arkadaşı Arda Uskan ile bir yolculuğa çıkar; müzik hayatını tümüyle etkileyecek bir yolculuktur bu. Bu düşünceyle gitarını eline alan Kızılok stüdyoya girer ve Aşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldayım” türküsünü yeni bir düzenlemeyle kayda alır. Bunu bir 45’lik olarak yayınlar. İkinci solo 45’liğidir bu; Fikret Kızılok’un hayatında da önemli bir dönüm noktası... Arka yüzünde sözlerini kendi yazdığı bir halk şarkısı, “Benim Aşkım Beni Geçti” yer alır. O güne dek sürdürdüğü suskunluğu ve bunu bozmasının nedenini de plak kapağında şöyle açıklar: “Piyasa, öylesine Türk benliğinden uzak melodilere kucak açmıştı ki, beni dinlemeyeceklerdi bile. Bugün ise durum büyük bir hızla değişiyor. Bu öz benliğimize dönüşte ben de üzerime düşen görevi yapmaya karar verdim...”. “Yumma Gözün Kör Gibi ! Yağmur Olsam”, Kızılok’un asıl çıkışını yaptığı plak olur. Her iki beste de Fikret Kızılok’undur. Plakta, gitar, tumba ve sazın yanında değişiklik olsun diye enstrüman olarak tahta ve taş kullanır Kızılok. Şarkılar çok beğenilir, plak çok satar ve sanatçı ilk altın plağını alır. Bu başarının ardından fazla ara vermeden bir 45’lik daha yapar Kızılok. Ancak bu kez kendisine ait bir şarkıyla ortaya çıkar: “Söyle Sazım”. Plak kapağında, “Türk geleneklerine uygun 17 perdeli ‘Hüseyni’ düzende üç değişik sazın batı anlayışında ve çoksesli olarak kullanıldığı” bir şarkı olarak tanımlanır bu. Plağın arka yüzünde Kızılok’un Karacaoğlan’dan bestelediği “Güzel Ne Güzel Olmuşsun” vardır. Her iki şarkıda da kendisine Nedim Demirelli eşlik eder. Plak, listelerde de kendisini gösterir ve haftalarca 1 numarada kalmış olan Barış Manço’nun “Dağlar Dağlar”ını devirerek liste başı olur. 1970 yılını bu iki plakla kapatır Fikret Kızılok. Bu plaklar yıl sonunda Hey dergisi tarafından düzenlenen ‘Yılın Müzik Oskarları’ anketinde görülmemiş bir başarıya imza atar: “Söyle Sazım”, Yumma Gözün Kör Gibi” ve “Güzel Ne Güzel Olmuşsun”, Barış Manço’nun “Dağlar Dağlar”ının ardından sırasıyla ikinci, üçüncü ve dördüncü olur. Fikret Kızılok da aynı ankette ‘Yılın Erkek Şarkıcısı’ seçilir.



1970 yılının getirdiği başarıların ardından bir süre plak yapmayan sanatçı bu dönemde bir Anadolu turnesine çıkar. Turne sırasında Siverek yolunda donma tehlikesi geçirir; bir kamyon şoförü tarafından kurtarılır. Bu olayın ardından bir plak yapar ve “Emmo” adlı bestesini bu kamyon şoförüne ithaf eder. Plağın arka yüzünde Ahmed Arif in şiiri üzerine bestelediği “Vurulmuşum” adlı şarkı vardır. Kızılok, 1972’de bu şarkıyla Bulgaristan’da yapılan Altın Orfe festivaline katılır. 1973 yılında Grafson şirketiyle anlaşarak yeni bir dizi plak yayınlar. Bu plaklarda yer alan şarkılar, Kızılok’un yazdığı “Bir Ali Var” adlı oyunun bölümleridir: “Gün Ola Devran Döne”, “Anadolu’yum”, “Leylim Leylim (Kara Tren)”, “Köroğlu Dağları”, “Tutamadım Ellerini” ve “Gözlerinden Bellidir”. Yazılan, ancak bugüne dek sahnelenmeyen bu oyunun şarkıları başka sanatçılar tarafından da seslendirilir: “Kime Sormalı”yı Dönüşüm eşliğinde Tansu, “Duyar mısın”ı ise o dönemde ününün doruğunda olan Timur Selçuk yorumlar. Bu arada “Köroğlu Dağları” şarkısının başında kullandığı gitar, Kızılok müziğinde bir yeniliktir. Aşık Veysel’in ölümü üzerine kendini tümüyle diş hekimliğine veren Kızılok 1975’te Tehlikeli Madde adını taşıyan yeni grubuyla uzunca bir Anadolu turnesine çıkana kadar ortalıkta gözükmez. Turnenin ardından İstanbul’da seri konserler verir. Tehlikeli Madde ile folk motiflerinin rock ile harmanlandığı şarkılar yapar. Giderek folk motiflerinin yerini daha alaturka sesler alır. “Haberin Var mı / Kör Pencere - Ay Battı”, bu dönemin en önemli plağı olarak dikkat çeker. “Kör Pencere”ye bağlı olarak plağa alınan “Ay Battı” ise, popüler müziğimizin enstrümantal şarkıları arasında özel bir yere sahiptir. Bu plaktan sonra yapılan “Anadolu’yum 75”, daha önce yayınlanan aynı adlı şarkıya bir göndermedir. Son 45’liği ise Mart 1976’da yayınlanır. Mahzuni Şerif’ten “Biz Yanarız” ve vazgeçemediği Veysel’den “Sen Bir Ceylan Olsan” adlı türküleri yorumlar sanatçı bu plağında. Plak eleştirilir. “Fikret Kızılok’un kendini yenileyeceği günleri bekliyoruz” gibi ifadeler kullanılır bu eleştirilerde. Kızılok, bütün bunlar üzerine ortadan kaybolur. Bir yıl sonra, 1977 ortalarında, 1971-’72 yıllarında yaptığı ancak o güne dek yayınlamadığı kimi kayıtları bir albüm olarak piyasaya sürer. “Not Defterimden” adını taşıyan bu albümde Kızılok’un deneysel çalışmaları vardır: Atonal bir altyapı üzerine Nazım Hikmet şiirini koyar ve kendi deyimiyle “şarkıcılığı değil, müzisyenliği” dener. Ancak dönemin ‘nazik’ siyasi ortamında bu çalışma fazla ortalarda gözükemez. Plak çıktıktan kısa bir süre sonra toplatılır. (Yeniden yayınlanması ise 1993’ü bulur.) Bu arada Varşova’da bu albümüyle iki ödül alır. Ancak, plağın toplatılması onu etkiler ve Fikret Kızılok, müziği bıraktığını açıklar. O güne dek 13 altın plak ve çeşitli ödüller alan sanatçı, bundan sonra derin bir sessizliğe gömülür. Buna gerekçe olarak da “hazırladığı yapıtların ticari olmadığı gerekçesiyle plakevleri tarafından geri çevrilmesini” gösterir ve bir daha profesyonel olarak müzik hayatına dönmeyeceğini bildirir. 1983 tarihli Zaman Zaman albümü, müzik tarihimizin en iyilerinden biri olarak kayıtlara geçer. 1980'lerde farklı bir türle döner müziğe Fikret Kızılok. Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur, Mutlu Torun gibi farklı yönelimlerde, arayışlardaki isimlerle deneyselliğin ön planda olduğu bir tür 'atölye çalışması' yürütülür Çekirdek'te. Kızılok-Ortaçgil ikilisinin 'Pencere Önü Çiçeği' bu dönemin ürünüdür. Kızılok'un yerli folk-lirik tarzından Batılı müzikal-vodvil tavrına geçişinin de göstergesi. Sonra yine 10 yıllık kesinti. Kızılok'un geniş kitlelerle-piyasayla buluşması ise sözünü ettiğim vodvil tavrının da doruğu, 1995'te yayımlanan 'Demirbaş' albümü. Kültürel, entelektüel, siyasal yergi, dönemin aşınmış 'pop'una karşı alternatif gibidir. Veda albümü 'Mustafa Kemal-Devrimcinin Güncesi'nde (1998) destansı, lirik bir müzik yaptı. Ama söyleyiş, resitatif-düzdü. Kızılok 22 Eylül 2001 günü uzun süre çektiği rahatsızlığın neticesi olarak kaldırıldığı hastanede öldü.

Fikret Kızılok diskografisi için:
http://www.diskotek.arkaplan.com.tr/catalog/product_info.php?cPath=22&products_id=39&osCsid=2aa1fd444d68c3efcb8153604f5fd1f3

Yaşar'dan 'Dem'

"Divane", "Esirinim" ve "Masal" albümlerinden Yaşar'a ait 12 parçadan oluşan, "DEM" adlı albüm bayramda çıkıyor. "Divane", "Esirinim" ve "Masal" albümlerinden sevenlerinin de oylarıyla seçilen, söz ve müziği Yaşar'a ait 12 parçadan oluşan, akustik best of olarak hazırlanan "DEM" adlı albümde ud, cümbüş, buzuki, flüt, kemençe, duduk gibi ensrtümanlar kullanıldı. "Kör Bıçak"ta da Hüsnü Şenlendirici klarnetiyle Yaşar'a eşlik etti. Produktorlüğünü Rıza Erekli'nin, müzik direktörlüğünü Tansel Doğanay'ın yaptığı albüm, Seyhan Müzik etiketiyle Ramazan Bayramı'nda müzik raflarında yerini alıyor.

21 Eylül 2008 Pazar

Yeni bir ikili mi doğuyor?

Yakın geçmişte Kıraç ve Funda Arar düetlerine alışık olan müzik dünyamız yeni bir düet projeye merhaba dedi. "Nar-ı Aşk" adlı son albümüyle adından söz ettiren Nilgül ve 2 yıl önce yayınlanan ilk solo albümünden "Yağmur" adlı şarkısıyla popüler olan Bertuğ Cemil "Yandım, Yandım, Yandım..." adlı şarkıyla bir düete imza attılar. Söz ve müziği Bertuğ Cemil'e ait olan şarkının düzenlemesi Bertuğ Cemil ve Serhat Ersöz tarafından gerçekleştirildi. Şu an için yalnızca online olarak satışa sunulan şarkı için Hüseyin Karagöz yönetmenliğinde bir de video klip çekildi, klip mekânı olarak Beykoz eski deri fabrikası kullanıldı. (İzlemek için; http://www.bertugcemil.com/, http://www.nilgul.net/ veya http://www.klipevi.com/). Projenin yeni düetlerle devam edeceği de konuşulanlar arasında.

Halk beni istiyor çünkü masumiyeti çok özledi!

'Orada Neler Oluyor' adlı TV programına konuk olan ünlü sanatçı Neşe Karaböcek, halkın yoğun ısrarına dayanamayıp, 15 yıldır kaldığı Amerika'dan Türkiye'ye dönme kararı aldı.. 'Orada Neler Oluyor?' adlı televizyon programının bu haftaki bölümüne ünlü şarkıcı Neşe Karaböcek ve tiyatrocu Abdullah Şahin konuk oldu. 15 yıldır Amerika'da yaşayan Neşe Karaböcek, Türkiye'ye döndüğünü söyledi ve ekledi: "Türkiye'ye 'Düğün Şarkıcısı' dizisi için geldim. Bir süre kalıp, Amerika'ya dönecektim. Ama insanlar yolumu kesip, 'Ne olur dönmeyin' dedi. Ben de dönmemeye karar verdim. Bu kadar özlenmek beni o kadar duygulandırdı ki... Neşe Karaböcek'in yeniden bu kadar istenmesi; Türk halkının eski, güzel ve masum günleri özlemesidir aslında." Abdullah Şahin de eski eşi, oyuncu Nilgün Belgün ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı:

ÜÇLÜ GERDEK
"Ben komiğim, Nilgün ise hep şen şakrak. Bu evlilik, ömür boyu sürermiş gibi görünüyor ama perde arkası öyle değildi. Nilgün nasıl kavgacı ve huysuz bir kadındır anlatamam. Evlendiğimizde o 19, ben 20 yaşındaydım. O kadar saftık ki, gerdek gecemizde odamıza bir arkadaşımı davet ettim. Üçümüz bir odada kaldık. Arkadaşım otelde yer bulamamıştı. Onu dışarıda bırakamazdım. Şimdi olsa; bunu yapmam çünkü bize 'sapık çift' diye bakarlar."

20 Eylül 2008 Cumartesi

Eski yapımcısı Murat'a Boz'uk!

İkinci çalışması 'Uçurum'u başka bir müzik şirketinden çıkartarak bağlı bulunduğu 'Sarı Ev' ve 'Stardium' şirketlerine sırtını dönen Murat Boz mahkemelik oldu. Sabah gazetesinde yeralan habere göre Boz'un 'Püf' albümünün prodüktörü Ozan Çolakoğlu ve yapımcısı Ahu Özışık, Boz'u sözleşmeye aykırı davrandığı için mahkemeye verdi. Murat Boz'un kendilerinden gizli konser verdiğini söyleyen Ahu Özışık Sabah'a şunları anlattı: "Murat bizden gizli 20'ye yakın konser vermiş. Almanya'da kadınlar matinesinde sahneye çıkmış. İsmail YK ve Cankan da varmış. Afişini gördük. Ozan Çolakoğlu ile mahkemeye verdik. Şu anda iki sözleşmenin cezai şartı 500 bin dolar."

Kirpi Reşat oldu

Pop müziğin usta ismi Mazhar Alanson, Erdal Murat Aktaş'ın yönettiği "Kirpi" filminde Kirpi Reşat rolüyle karşımıza çıkacak. Güven Kıraç'ın da başrolde olduğu film, birbirilerinden intikam almak için her yolu deneyen iki inatçı düşmanın öyküsünü konu alıyor."Süper Baba", "İkinci Bahar" ve "Yabancı Damat" gibi unutulmaz dizilerin senaryolarının altında imzası olan Sulhi Dölek'in ölmeden önce senaryolaştırmaya başladığı kitabı "Kirpi"nin sinemaya uyarlamasının çekimlerine başlandı. 7 Kasım 2005'te geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını yitiren Sulhi Dölek, vefatı öncesinde "Kirpi"nin senaryosunu yönetmen Erdal Murat Aktaş'a götürmüş ve çalışmalar başlamıştı. Dölek'in vefatı sonrasında duran proje, yönetmen Aktaş'ın yazarın ailesinden de aldığı özel izinlerin sonucunda tekrar start aldı. Aktaş'ın hem yönetmenliğini üstleneceği hem de senaryosunu mizah yazarı Atay Sözer ile birlikte yazdığı filmin çekimlerine geçtiğimiz günlerde Istanbul'da başlandı. Mahzar Alanson ve Güven Kıraç'ın başrollerini paylaştıkları film, birbirilerinden intikam almak için her yolu deneyen iki inatçı düşmanın, oldukça masum başlayan çekişmesinin, giderek çığırından çıkarak ülke çapında bir kargaşaya yol açması komik bir dille anlatılıyor. Filmde bu iki inatçı düşmanı Alanson ve Kıraç canlandırıyor. Medya Vizyon'un dağıtımcılığını üstlendiği film, 19 Aralık'ta en az 150 kopya ile vizyona girecek.

18 Eylül 2008 Perşembe

Eurovision, "Asiavision"u doğurdu!

Asya Yayıncılar Birliği Asiavision Pte. Ltd, EBU (Avupa Yayıncılar Birliği)'dan Eurovision Şarkı Yarışmasının formatını satın aldı. Asiavision adıyla yayınlanacak ilk yarışmanın 2009'un ortalarında gerçekleşeceği duyuruldu. Aralarında Çin ve Hindistan'ın da yeralacağı 15 ülkenin yarışacağı yarışma Eurovision'un birebir aynısı olacak. 500 milyondan fazla izleyiciye hitap edecek olan yarışmanın ilk katılımcıları şöyle: Çin, Kamboçya, Hong Kong, Hindistan, Pakistan, Endonezya, Japonya, Laos, Macao, Filipinler, Malezya, Singapur, Güney Kore, Tayvan, Tayland ve Vietnam.

EBU, daha önce de Eurovision formatını halen devam eden Eurovision Junior Contest ve Eurovision Dance Contest gibi yarışmalara uyarlamıştı. Türk izleyiciler ise "Asiavision" adına yabancı değil, zira 1986 yılında da bu isimle Ortadoğu ve Asya ülkelerinin katıldığı bir yarışma yapılmış, ülkemizi ise Ahmet Özhan "Gülümse Biraz" adlı o yıl Türkiye Eurovision finalinde 2. olan eserle temsil etmişti.

Albüm bizim ama..

Mirkelam, bir albüm çıkarmanın 'kamera arkası'ndaki zorluğunu anlattı. Albümlerindeki farklı tarzıyla adından sözettiren Mirkelam, bir şarkıcının çıkardığı albümün salt o kişiyle bağlantılı olmadığının altını çizdi. Mirkelam, kendisinin müzisyen olması nedeniyle, bazı konularda daha rahat olmasına rağmen, albüm çalışmasında yan etkenlerin ve ekibin önemini de şöyle anlattı: "Albüm yaparken aslında siz yapıyor gibi gözükseniz de etrafınızda insanlar var. Madonna da albümünü 100 kişiyle yapıyor. Türkiye'de en az 5 kişi full sizinle çalışıyor. Aranjörünüz, menajeriniz, müzisyenleriniz gibi bir çok insan. Onların hayatları da giriyor sizin albümünüzün içine. Onların başarıları, sorunları, başarısızlıkları... Siz yapıyor gibi gözüküyorsunuz ama birisi hasta olduğu zaman bu 10 güne maloluyor ve o iyileştiğinde siz aynı modda olmuyorsunuz. Yani 5 kişinin hayatı giriyor o albümün içine."

Ziynet Sali'den "Beş Çayı"

Ziynet Sali, bir yıldır üzerinde çalıştığı yeni albümünü iki ayrı CD halinde dinleyiciyle buluşturacak. Sali'nin dördüncü albümünde, Sezen Aksu'nun "Beş Çayı" isimli yeni bir şarkısı ile Sinan Akçıl'a ait 5 eser ve Yunanistan’ın ünlü beste ve söz yazarlarından Sofi Pappa’nın da eserleri yer alıyor. Albüm Şeker Bayramı sonrası DMC etiketiyle aynı anda Türkiye ve Yunanistan'da satışa sunulacak.

17 Eylül 2008 Çarşamba

"Cafe Del Greece" çıktı!

Bugüne kadar en çok satan Yunan albüm serisi “AKDENİZ RÜZGARI” yenilenen bir imaj ve marka ile yoluna devam ediyor. Yunan müziğinin popüler Türk müziği ile harmanlanan özel repertuarı ile müzik severe CAFE DEL GREECE markası ile sunuluyor. Akdeniz Rüzgarı markası altında 5 tane seri albüm hazırlayan ve bu konuda özel çalışmalara imza atan Türkiye’nin ilk ve en uzun soluklu Greek müzik programı “Akdeniz Rüzgarı”nın yapımcısı Michael Kuyucu şimdi de Universal Müzik ile beraber “Cafe Del Greece” albümünü hazırladı.

18 Yunan müziği klasiğinin yer aldığı albümde tüm zamanların en fazla satan albümlerin en önemli hitlerinin yanı sıra popüler Türk müziğinde hit olmayı başarmış özel şarkıların Yunanca yorumu yer alıyor. İşte bazıları: Ajda Pekkan'ın Eurovision hiti “Petr’oil”ün Yunanca versiyonu, Ajda Pekkan aranjmanlarından “Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile” “Hür Doğdum Hür Yaşarım” “Bambaşka Biri” ve “Yeniden Başlasın” ın çok özel Yunanca versiyonları, Tarkan"ın unutulmaz klasiği “Asla Vazgeçemem” in Yunanca versiyonu ve Dilek Budak tarafından ülkemizde meşhur edilen “Vur Vur Vur” adlı şarkının Yunanca versiyonu da yer alıyor.

Sezen Aksu'nun arşivi tamamlanıyor

Sezen Aksu'nun eski tarihli albümlerinin yeniden yayınlandığı 'Sezen Aksu Kaybolmayan Yıllar Arşiv Serisi'ne 'Düğün&Cenaze' ve 'Düş Bahçeleri' albümleri de katıldı. 'Düş Bahçeleri'nin 1996, 'Düğün ve Cenaze'nin de 1997 yıllarında yayınlandığındaki orijinal kayıtları korunarak yeniden satışa sunuldu. Bu albümler seri kapsamındaki diğer albümler gibi içlerinde yer alan bilgi kitapçığı ile de tam bir arşiv niteliği taşıyor.

En çok Britney Spears tıklandı!

Amerikalı ünlü şarkıcı Britney Spears, internette adı en çok tıklanan ünlü isim oldu ve bu nedenle yine Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi başardı. Kitabın 2008 yılında çıkan versiyonunda en çok tıklanan isim olma unvanını Paris Hilton'a kaptıran Spears, sosyetik güzeli de elemiş oldu. Spears, 2007 yılında da en çok tıklanan isim seçilmişti.

15 Eylül 2008 Pazartesi

Şebnem Ferah TRT'nin teklifini kabul etti mi?

2009'da ülkemizi Eurovision'da temsil edecek olan ismin Şebnem Ferah olacağı iddiaları ayyuka çıkarken, bugün yapılan sürpriz bir açıklama müzik dünyasına bomba gibi düştü. Geçtiğimiz yıl basına da yansıyan "TRT Şebnem Ferah'a teklif götürdü, ancak Şebnem Ferah kararsız" haberlerinin üzerinden 1 yıl geçtikten sonra bu sabah KanalTürk televizyonunda "Orada Neler Oluyor" adlı programa konuk olan Garo Mafyan ve Sevda Karababa'nın TRT'nin bu yıl kararını Şebnem Ferah'tan yana kullandığını ve büyük ihtimalle Moskova'ya Şebo ile gideceğimizi açıklamaları Türk Eurovision izleyicilerini ve Şebnem Ferah'ın hayranlarını sevince boğdu. TRT'nin yakın zamanda konuyla ilgili bir açıklama yapacağı tahmin ediliyor.

Eurovision sil baştan! Jüri sistemi geri geliyor...

Eurovision sil baştan! Dün Moskova'da gerçekleşen EBU 2.referans grup toplantısında, Eurovision'un bu yılki oylama sistemi tartışıldı ve toplantı sonunda yapılan açıklamada Moskova 2009 Finali'nde Juri oylama sistemine geri dönüleceği kesin bir dille belirtildi. Oylamada jüri ve halk oylarının ayrılacağı ve ikisinin sonuçta etkili olacağı açıklandı. Ancak detay verilmedi.

2008'de Belgrad'da yapılan yarışmada arka planda yedek juri sistemi denemiş ve başarılı olunmuştu. Bu uygulamanın 2009'da bu kez gerçekten deneneceği ve Moskova birincisini belirleyeceği açıklandı. Daha ayrıntılı bilgiler önümüzdeki aylarda netleşecek. EBU Refesans Grup sözcüsü Ruurd Bierman yaptığı açıklamada: "Biz ciddi olarak telefon oylama sistemi'nin Avrupadaki milyonların şarkılar üzerindeki görüşlerini yansıttığına inanıyoruz. Ancak diaspora oyları ve komşuların birbirlerine verdikleri oylar yüzünden, bu yıl Juri oy sistemini Moskova'da uygulamaya karar verdik" dedi. EBU'nun diğer bir yöneticisi Svante Stockselius ise: " Elbette halk oylaması en demokratik oylama biçimi ancak Juriler kararlarını vermeden şarkıları defalarca dinleyecekler. Bu uygulamayı Belgrat'ta denedik ve gördük ki halk oyları ile juri oyları arasında ciddi farklılıklar var. İkisi'nin birden yarışmada kullanılması eurovisionu daha dikkat çekici hale getirecek" diye konuştu.

EBU'nun bu açıklamasına göre 2009 yarı finallerinde televote, finalde ise televote+jüri oyları geçerli olacak. Jürilerin nasıl oluşturulacağı ve oylamaların nasıl verileceği ise bir sonraki referans grup toplantısında netleşecek. Fanların bir kısmı jüri sistemine güvenirken bir kısmı endişeli. Uzmanlar ise jüri sisteminin yeniden Eurovision'u şaibeli yıllarına geri götüreceği yönünde görüş bildiriyor. Eurovision ile ilgili en güncel detaylari önümüzdeki günlerde Tambatumba.com'dan takip edebilirsiniz.

MESAM açıkladı: "Şehrazat'ın telif isteme hakkı yok"

Gülben Ergen'den telif isteyen Şehrazat'a, MESAM Başkanı itiraz etti: Şehrazat Hanım'ın Kayahan gibi sözleşmesi yok. Telifi ancak telif kuruluşları toplayabilir.. Söz yazarı ve besteci Şehrazat'ın, şarkılarının telifini alamadığı için Gülben Ergen'i mahkemeye vermeye hazırlanmasıyla ilgili konu geçtiğimiz hafta, 'ikinci Kayahan vakası' olarak yorumlanmıştı. Şehrazat'ın bu tutumuna, en büyük telif kuruluşu MESAM'ın Başkanı Ali Rıza Binboğa karşı çıktı. Binboğa'nın iddiasına göre Şehrazat'ın, Gülben Ergen'le arasında bir sözleşme yok. Bunun için telif istemeye de hakkı yok. Konunun bu nedenle, Kayahan ile Nilüfer arasındaki anlaşmazlıkla benzerliği olmadığını söyleyen Binboğa, "Eğer eser sahibi ile şarkıcı arasında yapılmış bir ticari sözleşme yoksa, eser sahipleri şarkıcılardan konserlerinde şarkılarını okuduğu için bir şey talep edemez. Şehrazat Hanım'ın da böyle bir telif istemeye hakkı yok, çünkü sözleşmesi yok. Konserlerde ya da başka yerlerde okunan şarkıların telifini, bizim gibi telif kuruluşları toplar, kaç kere çalınmış hesaplar ve hak sahibine karşılığını öder" dedi.

HİT ŞARKILARIN YAZARI

Besteci ve şarkıcı Fuat Güner de, Şehrazat ve Gülben Ergen arasındaki gerginlikle ilgili, "Eğer aralarında özel bir sözleşme yoksa eser sahibinin telif istemeye hakkı yoktur" şeklinde açıklama yapmıştı. Müzik dünyasına yüzlerce şarkı kazandıran Şehrazat, Gülben Ergen'in "Ben Sana Abayı Yaktım", "Elveda", "Uçacaksın", "Teşekür Ederim", "Fıkır Fıkır" gibi hit olmuş şarkılarının da söz yazarıydı.

Ajda'nın iftar konuğu tekstil imparatoru

Ramazan boyunca sık sık iftarlarda boy gösteren Ajda Pekkan, bu kez dünyaca ünlü konuklarını iftar yemeğinde ağırladı. Süperstar'ın konukları, HSBC bankasının yöneticisi ve dünyanın sayılı tekstil imparatorlarından olan William Fung ve eşi Sylvia Fung'dı. Pekkan, kız kardeşi Semiramis Pekkan ile Selma Türkeş'in de arkadaşları olan Fung çiftini, Al Jamal restoranda ağırladı. İftarın ardından grup hep birlikte coştu. William Fung ile dans eden Pekkan'ın keyifli hali gece boyu sürdü. Hong Kong Ticareti Geliştirme Konseyi üyesi olan Fung, yıllık 12 milyar dolar ciroya sahip, Li&Fung Ltd. şirketinin de direktörü. Şirket 2007'de Türkiye'den 600 milyon dolarlık alım gerçekleştirdi.

14 Eylül 2008 Pazar

'Hadise' geliyor...

Sözleri Sezen Aksu'ya, bestesi kendisine ait "Deli Oğlan" şarkısıyla listelere hızlı bir giriş yapan Hadise'nin yeni albümü 24 Eylül'de Pasaj Müzik etiketiyle müzik marketlerde yerini alacak. Prodüktörlüğünü Yves Gaillard'ın üstlendiği albümde, "Deli Oğlan"la birlikte 17 şarkı var. Albümün kayıtları Brüksel, Milano ve İstanbul'da tamamlandı. Müziğini 'şehir müziği' olarak tanımlayan Hadise, dünyadaki dans müzik trendlerini gündelik konuşma dilini kullandığı şarkı sözleriyle buluşturduğunu söylüyor.

Madonna'nın 'Yaman' Türk'ü

Dünyaca ünlü pop yıldızı Madonna, 11 Eylül'de Wembley Stadı'ndaki konserine Türk break dansçısı Yaman Okur ve üç arkadaşıyla sahneye çıktı. PARİS'te yaşayan ve uluslararası üne sahip break dansçı Yaman Okur, Madonna'nın 4 kişiden oluşan dans ekibine katılmak için mayıs ayında New York'ta bir hafta süreyle ünlü şarkıcıyla prova yaptı. Madonna, "Yamson Yaman" adıyla da tanınan Yaman Okur'u video kasetlerini izledikten sonra New York'taki provalara çağırdı ve bir hafta boyunca uzun saatler yaptıkları provalar sonunda onu Avrupa turnesindeki 4 kişilik dans ekibine dahil etti.Bu yıl 50 yaşına giren Madonna'yı İngiltere'deki konserinde izlemeye gelenler arasında Gwyneth Paltrow, Kate Hudson, Penelope Cruz ve Fergie gibi ünlüler de vardı. Konserinde 22 şarkıyı dans ederek seslendiren Madonna enerjik ve seksi danslarıyla hayranlarını coşturdu. 1986 albümündeki "Papa Don't Preach", "Hang Up", "La Isla Bonita" ve "Vogue" şarkılarını Yaman'ın başını çektiği dansçılarıyla sunan Madonna, dev ekrana video görüntüsü verilen Britney Spears ile düet yaptı.

Say'a Almanya'dan prestijli ödül

Piyanist ve besteci Fazıl Say, Almanya'nın prestijli müzik festivalleri arasında yer alan Bremen Müzik Festivali'nin 2008 yılı ödülüne layık görüldü. Bu ödülün daha önce tanınmış orkestra şefleri Nikolaus Harnoncourt, Sir John Elliot Gardiner ve Marc Minkowski, Grammy ödüllü piyanist Andras Schiff, opera sanatçısı Anne Sofie von Otter gibi isimlere de verildiğini belirten Say, ödülünü 20 Eylül'de düzenlenecek törenle alacağını kaydetti.
Fazıl Say, yaptığı açıklamada, Deutsche Bank Vakfı tarafından finanse edilen festival komitesinin, her yıl başarılara imza atmış bir sanatçıya verilen "Musikfest Preis"e (Müzik Festivali Ödülü) değer bulunduğunu bildirdi. Festival adına Say'a ödül verilmesinin gerekçelerinin açıklandığı yazıda, şu ifadelere yer verildi: "Fazıl Say'ın 2004 yılından bu yana Bremen Müzik Festivali'nde sunduğu eserler sadece geçmiş dönemlerle zamanın müziğinin bir karışımı olmakla kalmıyor, aynı zamanda onun kültürler arasında başarılı bir köprü oluşturmuş olduğunu da ispatlıyor. Solist ve oda müzisyeni olarak büyüleyici programlar sunmuş, klasik, caz ve Osmanlı müzik geleneğini tamamen kendi mimarisi ile bütünleştirmiştir" dedi.

Aralıkta yeni albüm
Fazıl Say'ın tamamı kendi bestelerinden oluşan "Haremde Binbir Gece" isimli albümü de aralık ayında Fransız Naive ve Japon Avex tarafından tüm dünyada müzikseverlerle buluşacak.

11 Eylül 2008 Perşembe

Sertab "Otobiyografi" ile geliyor

Sertab Erener'in sanat hayatındaki 15.Yıl konserinden oluşan konser kayıtları DVD olarak Ekim ayında piyasaya çıkıyor. Hazırlıkları uzun bir süredir devam eden ve 11 Eylül 2007 tarihli Açıkhava konserinin görüntülerinden derlenen proje konser yanısıra içerdiği özel bölümleriyle de çok konuşulacak. Konserde Sertab'a düetleriyle eşlik eden Sezen Aksu, Demir Demirkan, Levent Yüksel, Özge Fışkın ve Nil Karaibrahimgil ile yaptıkları performanslar dışında Sertab'ın tek başına söyledigi parçalar da yeralıyor. Öte yandan DVD'nin müzik kanallarına dağıtılacak ilk videosu ise Sezen Aksu, Levent Yüksel, Sabri Tuluğ Tırpan ve Sertab'ın birlikte seslendirdiği "Masal" olacak.

10 Eylül 2008 Çarşamba

En iyileriyle Seçil Heper

Popüler müzik tarihinin sesli arşivine Ossi Müzik tarafından eklenen son halka, “En İyileriyle Seçil Heper 2 ve 3” adını taşıyor. 2006 Aralık ayında yayınlanan Seçil Heper’in 1973-1976 yılları arasında seslendirdiği alaturka müziğin en güzel örneklerinin yer aldığı “En İyileriyle Seçil Heper” albümünden sonra 1977 yılında yayınlanan “Huzurlu Günler” ve 1986 yılında yayınlanan “Seneler” albümlerinin orijinal plak kayıtlarıyla bizi gazinoların ihtişamlı günlerine geri götürüyor, hafızalarımızı tazeliyor.

Gazinoların çok revaçta olduğu günlerde Ankara Radyosu’ndan sahnelere geçen Seçil Heper, gazino sahnesinde sadece sesi ve güzelliği ile değil, bir radyo sanatçısı olmasının verdiği bilgi ve terbiye ile de gönülleri fethetti. Uzun süredir müzik dünyasından ayrı olmasına rağmen hafızalardan hiç silinmeyen Seçil Heper’in 2 cd’den oluşan bu albümündeki şarkıların hepsi orijinal plak kayıtlarından CD formatına aktarıldı. “Su katılmamış” Türk Sanat Müziği eserlerini özleyenler, “En İyileriyle Seçil Heper 2 ve 3” albümünü dinlemeye doyamayacaklar.


Albüm zengin içeriği ile dikkat çekiyor

Popüler alaturka müziğimizin, “Elbet Birgün Buluşacağız”, “Göze mi Geldim”, “Biraz Kül Biraz Duman”, “Menekşe Gözler Hülyalı” , “Seneler” , “Yollarda Aradım İzlerini” , “Kadere Bak” ve “Biliyorsun Bir Zamanlar” gibi, birbirinden eşsiz toplam 28 şarkısı var bu iki cd’den oluşan “En İyileriyle Seçil Heper 2 ve 3” albümünde . Üstelik şarkıların tamamı ilk kaydedildikleri haliyle, yani orijinal versiyonlarıyla yıllar sonra ilk kez CD formatında yayınlanıyor.

İskender Paydaş'tan 25. yıla özel projeler!

İskender Paydaş, sanat hayatının 25. yılında farklı ve etkileyici bir sahne performansı ile dinleyicinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Ekim ayında sürpriz bir repertuvarla konser vermeye başlayacak olan Paydaş'ın 'Zamansız Şarkılar' adını taşıyan yeni albümü ise kasım ayında müzikseverlerle buluşacak. Albümde, Mirkelam, Şebnem Ferah gibi ünlü sanatçılar şarkılarını funk rock fusion tarzında yorumlayacak.

8 Eylül 2008 Pazartesi

İkinci Kayahan vakası

Ünlü söz yazarı ve besteci Şehrazat, Gülben Ergen'in söylediği kendi şarkılarına yasak kararı aldırmaya hazırlanıyor. Kayahan'ın Nilüfer'e yaptığı gibi Ergen'in şarkılarını söylememesi için mahkemeye gideceğini söyleyen Şehrazat, "Bir takım haklarım var onları alamıyorum, mahkemeye başvuracağım" dedi. Şarkılarımın hakkını verNilüfer'in, konserlerinde söylediği şarkılarından telif isteyen, ancak ünlü sanatçının bunu kabul etmemesi üzerine mahkemeye başvurarak şarkılarına okuma yasağı getiren Kayahan'dan sonra, söz yazarı ve besteci Şehrazat da Gülben Ergen için aynı yönteme başvuracak.

Başarıda benim katkım var
Ergen'in müzikal yolculuğunda önemli şarkılara imza atan Şehrazat, "Tabii ki bunu Nilüfer ve Kayahan'la kıyaslamak olmaz. Nilüfer, Kayahan'dan önce de Nilüfer'di. Ama Gülben'in benimle başlayan müzikal bir gerçeği vardır ki, bunu kimse inkar edemez" dedi.


Avukatlar görüşüyor
Gülben Ergen'in söylediği "Ben Sana Abayı Yaktım", "Elveda", "Uçacaksın", "Teşekkür Ederim", "Fıkır Fıkır" şarkılarında imzası bulunan Şehrazat, "Bugüne kadar sabırla bekledim. Ama hiçbir şekilde hakkımı alamadım. Belki anlaşırız diye bekledim ama artık hakkımı arayacağım, susmayacağım. Şu an avukatlarımız görüşüyor. Gülben'in benimle başlayan bir müzikal süreci var, ben her zaman efendi oldum. Artık olmak istemiyorum" diye konuştu.

7 Eylül 2008 Pazar

İki dostun arasını 'şeytan' bozdu

İki eski dost Kenan Doğulu ve Serdar Ortaç'ın arasına "Şeytan" girdi! Pop müzik dünyası yeni bir intihal tartışmasıyla çalkalanıyor. Bugünlerde herkes Serdar Ortaç'ın yazın hit şarkısı olan "Şeytan"ın sözlerinin, Kenan Doğulu'nun eski bir şarkısının girişiyle benzerliğini konuşuyor. Kenan Doğulu'nun "Festival" albümündeki "Yüzsüz Yürek" adlı şarkısı Bazen şeytan diyor ki git yanaş şuna" şeklinde başlayan dizeleriyle tanınmış, uzun süre listelerin üst sıralarından düşmemişti. Benzer dizeler Serdar Ortaç'ın bu yaza damga vuran şarkısı Şeytan'da "Şeytan diyor ki yanaş şuna" şeklinde geçiyor.

KALIPLAŞMIŞ BİR TABİR
Kenan Doğulu avukatına bu benzerliğin hukuki yönünün incelenmesi ve gerekirse hak arama yoluna gidilmesi için talimat verdi. Ortaç ise şarkıların tartışmaya değer benzerlik taşımadığını belirterek "Bu dizeler hepimizin günlük yaşantısında kullandığı, kalıplaşmış bir tabir" açıklamasında bulundu.

Hepsi 'beyazperde'de

Hepsi müzik grubu üyeleri ilk kez bir sinema filminde buluşacak. atv'de yayınlanan 'Hepsi' dizisiyle 7'den 70'e herkesin beğenisini kazanan grubun üyeleri heyecanlı. Gülçin, Cemre, Eren ve Yasemin'den oluşan grup; 16 Ocak'ta vizyona girecek film için sabırsızlanıyor. Filmde ayrı dünyalardan gelen 4 genç kız, küçük bir Anadolu kasabasında buluşur. Kısa zamanda aşkı, dostluğu ve hayatı birlikte paylaşmaya başlarlar.

Fastfood değiliz kalıcıyız

"Sevmek Zamanı" adlı albümleriyle müzik dünyasına hızlı bir giriş yapan MP3 grubu üyeleri, kazandıkları bu haklı başarıyı yıllarca sürdürmek istediklerini söylüyor. Bir anda şöhret olup hemen ardından piyasadan silinen şarkıcılardan olmamak için var güçleriyle çalıştıklarını dile getiren Yıldız Asyalı, Burcu Canbaş ve Seda Telciler, "Fastfood değiliz, kalıcıyız. Şarkılarımız yıllarca hatırlanacak, bizler de bu piyasada uzun süre var olacağız" diyor. Önceki gün MP ayakkabılarının reklam çekimlerinde rol alan üç genç kız, bu teklife para için değil sosyal sorumluluk projesi olduğu için "evet" dediklerini açıkladı. Plato Film tarafından Silivri ve Plato Stüdyoları'nda iki günde tamamlanan çekimlerde görev alan MP3 üyeleri, Ramazan ayı boyunca da bu proje kapsamında 1000 çif ayakkabının üç ayrı vakfa bağışlanacağını söyledi.

3 Eylül 2008 Çarşamba

Madonna'nın takipçileri yollara düştü

Madonna'nın Türkiye'deki en yakın takipçileri olan Demet Akalın ve Hande Yener, sanatçıyı canlı izlemek için yollara düşüyor. Hande Yener ve Demet Akalın geçen yıl ciddi bir polemik yaşamış, bu tartışma daha sonra "Madonna'yı taklit eden kim?" sorusunu gündeme getirmişti. Çünkü sahne şovu ve kostümleri nedeniyle Yener'e "Çakma Madonna" diye laf atan Akalın, çok geçmeden Madonna taklitçisi durumuna düşmüş, 2004 yılında çektiği "Banane" klibinin Madonna'nın rol aldığı bir reklam filminin kopyası olduğu öğrenilmişti.Yaşanan olaylar nedeniyle Madonna'nın Türkiye'deki takipçileri ilan edilen ikili, sonunda örnek aldıkları sanatçıyı canlı olarak izleme fırsatı yakaladı. Yener ve Akalın, "Sticky&Sweet" adlı turnesi kapsamında verdiği konserler için bilet bulmayı başardı. Ancak ikilinin konser tarihi ve yeri birbirinden farklı... Yener, 4 Eylül'deki Dusseldorf konseri için yerini günler öncesinden ayırtırken, Hande Yener ise 27 Eylül Atina konserine bilet aldı.

Şov kızı Banu

Müzik dünyasının sevilen ismi Banu Zorlu, önümüzdeki ay yeni bir şov programına başlıyor. Banu Zorlu, müzikal birikimini kanıtlayacağı yeni bir televizyon program için kolları sıvadı. Ünlü şarkıcı, ekim ayında Kanaltürk'te başlayacak şov programında, seyirciden gelen şarkı isteklerine kulak verecek ve istek alan eserleri canlı yayında okuyacak. Repertuvar calışmalarına ağırlık veren Zorlu, "Çok heyecanlıyım" diyor.

2 Eylül 2008 Salı

Model Sibel

Temmuz ayında çıkardığı 'Aç Telefonu' adlı single ile dikkat çeken Sibel Tüzün, Soft One adlı marka için ilk kez modellik yaptı. Markanın kış sezonu tanıtımının yeni yüzü olan Tüzün, katalog çekimlerini tamamladı. Zeynel Abidin Ağgül tarafından yapılan çekimlerde Tüzün çok rahattı.

Ünlü sanatçı çekimler için şöyle konuştu: "Sonuçta işimiz gereği zaten her albümle birlikte yeni bir tarz ile objektiflerin karşısına geçip pozlar veriyoruz. Bunun yanında benim gibi değişikliği seven bir insan için çok güzel bir çalışma ortamı bu çekimde hem neşeli ama bir o kadar da kadınsı, enerji dolu 35'e yakın kıyafet giydim. Bu kıyafetlerle en az 4-5 tane farklı Sibel Tüzün çıktı ortaya benim için çok keyifli bir çalışma oldu dedi.

Ajda "Aynen Öyle"


Kuruçeşme Arena'da bu yazın son konserini açılışta olduğu gibi yine Ajda Pekkan verdi. Pekkan, yine dansları, dansçıları, özel tasarım sahnesi, Kenan Doğulu ile düeti ve kostümleriyle hayranlarını coşturdu. Konser süresince modacı Tuana Büyükçınar imzalı iki kıyafet giyen Süper Star Ajda Pekan, mini etekli ve cesur dekolteli bej kıyafetiyle göz kamaştırdı. Cahide'nin sezon kapanışına da kardeşi Semiramis Pekkan ve yeğeni Zoran'la katılan ve yeni albümünden parçaları Semiramis'le beraber söyleyen Ajda Pekkan "dünyanın hiçbir yerinde bu kadar eğlenmemiştim" diye konuştu.